• Anasayfa
  • Favorilere Ekle
  • Site Haritası
Aşka Dair
Kitaplar
Hikayeler
Kendime Düşünceler
Fotoğraflar
Videolar
İletişim
Site Haritası
Ziyaret Bilgileri
Aktif Ziyaretçi18
Bugün Toplam517
Toplam Ziyaret3154025

FETÖ ile mücadele ediliyor zannediliyor. Ancak FETÖ’nün kumpasları bir bir devam ediyor…


FETÖ ile mücadele ediliyor zannediliyor. Ancak FETÖ’nün kumpasları bir bir devam ediyor…


20 Ağustos 2022


Yargıtay 16. Ceza Dairesi, 28 Şubat davasında "darbeye teşebbüs" suçundan 14 sanığa verilen müebbet hapis cezalarını 09 Temmuz 2021 tarihinde onuyor. Kararın ardından davaya bakan Ankara 5. Ağır Ceza Mahkemesi, aralarında, dönemin Genelkurmay 2. Başkanı Emekli Orgeneral Çevik Bir ve Genelkurmay Harekât Başkanı Emekli Orgeneral Çetin Doğan'ın da bulunduğu emekli generaller; Hakkı Kılınç, Cevat Temel Özkaynak, Erol Özkasnak, Fevzi Türkeri, Yıldırım Türker, İlhan Kılıç, Aydan Erol, Kenan Deniz, Ahmet Çörekçi, Çetin Saner, İdris Koralp ve Vural Avar'ın cezalarını kesinleştiriyor...

Dosya sanıkların cezalarının infazı için Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'na gönderiliyor. Başsavcılık mahkeme kararında infaza engel bir durum görmüyor. Sanıkların infaz erteleme talepleri de reddediliyor. Ve sanıklar hakkında 18 Ağustos 2021 tarihinde yakalama kararı çıkartılıyor.

Bu kararın ardından 19 Ağustos 2021 tarihinden itibaren 14 kişi hukuksuz bir şekilde cezaevine konulmaya başlanılıyor…

Ayrıca aynı gün, 19 Ağustos 2021 tarihinde Ankara 5'inci Ağır Ceza Mahkemesi tarafından 28 Şubat davasında cezası kesinleşen hükümlüler ile ilgili Genelkurmay Başkanlığı ve Millî Savunma Bakanlığı'na da bir yazı gönderilerek "Kesinleşen karara göre 1632 sayılı Askerî Ceza Kanunu'nun 30 ve 31'inci maddelerine göre gereğinin yapılarak infazından mahkememize bilgi verilmesi hususunda gereği rica olunur" deniliyor. Yani söz konusu maddeler kapsamında hükümlülerin rütbelerinin alınarak, TSK ile ilişiklerinin kesilmesi isteniyor.

Bu yazının ardından 11 Eylül 2021 tarihinde kararda bahsi geçen komutanların TSK ile ilişkisi kesiliyor, yani rütbeleri sökülüyor.

Aradan 30 yıla yakın geçen bir süre geçiyor. Dava, sanki ortada darbe ile devrilen bir hükümet varmış gibi darbe davasına çevriliyor. 28 Şubat kararlarını Erbakan imzalıyor. Erbakan’a da imzalattıran Tansu Çiller oluyor. Erbakan sağlığında hiç davacı olmuyor. Zaten FETÖ’cüler de bu kumpas davası için Erbakan’ın vefatını bekliyor. Dava Erbakan’ın vefatından sonra açılıyor…
 
İddianameyi yazan savcı FETÖ'den tutuklu bulunuyor. Sözde belgeleri getiren ve inceleyenler de FETÖ’den tutuklanıyor. Bu soruşturma sürecini yöneten Emniyet mensuplarının tamamı FETÖ’den tutuklanıyor. Yargılama sürecindeki hakimlerin tamamı da FETÖ’den tutuklanıyor...

Ayrıca sahteliği bilirkişi raporlarıyla kanıtlanmasına ve Anayasa Mahkemesi ile Yüksek Yargı kararlarına rağmen, sahte dijital delil 5 No’lu CD, gerekçeli karara dayanak alınarak hukuk dışı mahkûmiyet hükmü kuruluyor…


Yani bu dava baştan sonra bir FETÖ kumpası oluyor…

Bu dava bana tarihi bir vakayı hatırlatıyor…

Abbâsî'ler, Ebu Müslim el Horasanî'nin de yardımıyla Emevîlerle savaşarak Abbâsî devletini kuruyor. Ancak bu devletin kuruluş aşamasında çok Emevî kanı akıyor. Bir gün bir mecliste bir sohbet esnasında, idarenin Emevîler'den Abbâsîler'e geçişi konuşulurken, Abbâsîler iş başına gelirken akıtılan bu kandan ve binlerce insanın katledilmesinden bir muvaffakiyet gibi bahsedildiğinde, Cafer bin Yahya'nın şöyle konuştuğu rivayet ediliyor:

"Bu bir maharet değildir... Zîrâ o katledilenlerin kanlarından birer intikam ağacı meydana gelir ve istikbalde acı neticeleri ortaya çıkar... Asıl maharet odur ki, mesela idareyi Emevîler'den alıp Abbâsî'lere vereceksin ama Emevîler kendi ellerinde zannedecek... Siyaset budur!..."

Aradan 1200 yıl da geçse değişen bir şey olmuyor. Ortadoğu’da siyaset hep böyle yapılıyor. İdare, Emevîler'den alınıp Abbâsî'lere veriliyor ama Emevîler kendi ellerinde zannediyor. Bu da asıl maharet ve siyaset oluyor.

FETÖ ile mücadele ediliyor zannediliyor. Yönetimden FETÖ temizlendi zannediliyor, Ancak FETÖ’nün uygulamaları, yöntemleri, kumpasları bir bir devam ediyor…

Cafer bin Yahya'nın da kim olduğunu bilen biliyor... 

Osman AYDOĞAN



Yorumlar - Yorum Yaz