05 Ekim Dünya Öğretmenler Günü
05 Ekim 2020
Öğretmenlerin Statüsü Hükümetlerarası Özel Konferansı
1966 yılında, UNESCO temsilcileri ile Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) tarafından Paris’te ''Öğretmenlerin Statüsü Hükümetlerarası Özel Konferansı”’ düzenleniyor. Bu konferans 05 Ekim 1966 günü sona eriyor. Konferansın son günü olan 5 Ekim 1966 günü, UNESCO temsilcileri ile Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) tarafından “Öğretmenlerin Statüsü Tavsiyesi” oybirliği ile kabul ediliyor.
Öğretmenlerin Statüsü Tavsiyesi
05 Ekim 1966 günü, UNESCO ve ILO tarafından öğretmenlerin statülerine ilişkin alınan tavsiye kararları 145 paragraftan oluşuyor. Bu tavsiye kararlarında; öğretmenin işe alınmasından seçme ve formasyonuna, mesleğe hazırlıktan meslek sorunlarına kadar, istihdam güvenliği, öğretmen hak ve sorumlulukları, tatili, ücreti, özel izni, araştırma izinleri, sağlığı-sosyal güvenliği gibi konular yer alıyor.
UNESCO ve ILO tarafından öğretmenlerin statülerine ilişkin olarak alınan bu tavsiye kararı ile öğretmenlerin sadece okulda değil, toplum içinde de yerine getirdikleri görevin taşıdığı önem uluslararası düzeyde belgeleniyor. ‘‘Öğretmenlerin Statüsü Tavsiye Kararı’’, aynı zamanda, öğretmenlerin konumlarını güçlendirmeyi, haklarını geliştirmeyi ve korumayı amaçlayan uluslararası düzeyde yapılmış bir toplu sözleşme niteliğini taşıyor. ‘‘Tavsiye Kararı’’, Türkiye tarafından da kabul edilen ve altına imza atılan bir belge olmasına rağmen, ne yazık ki Türkiye yıllardır bu yükümlülüklerini yerine getirmiyor.
Dünya Öğretmenler Günü
UNESCO temsilcileri ile Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) tarafından 5 Ekim 1966 günü alınan “Öğretmenlerin Statüsü Tavsiyesi”’ kararı, 1994 yılında, UNESCO ve ILO tarafından ‘’Dünya Öğretmenler Günü’’ olarak ilan ediliyor. 1994 yılından beri, her 05 Ekim günü dünyada pek çok ülkede, Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü (UNESCO) tavsiyesiyle ‘’Öğretmenler Günü’’ olarak kutlanıyor.
Ülkelerin kendi ‘’Öğretmenler Günü’’
Kendi kültürel ve tarihi özelliklerine, okul tatil günlerine göre çeşitli ülkelerde farklı tarihler ‘’Öğretmenler Günü’’ olarak kutlanıyor. Örneğin 12 Arap ülkesinde (Bahreyn, Birleşik Arap Emirlikleri, Cezayir, Fas, Katar, Libya, Mısır, Suudi Arabistan, Tunus, Umman, Ürdün ve Yemen) her yıl 28 Şubat tarihi ‘’Öğretmenler Günü’’ olarak kutlanıyor.
Türkiye’de kutlanan ‘’24 Kasım Öğretmenler Günü’’
Türkiye’de ise Millet Mekteplerinin açılışı ve Mustafa Kemal Atatürk’ün Başöğretmenliği kabul tarihi olan 24 Kasım günü, Mustafa Kemal Atatürk’ün 100. Doğum yıldönümü olan 1981 yılında, 12 Eylül yönetiminin aldığı bir kararla ‘’24 Kasım Öğretmenler Günü‘’ olarak kutlanmaya başlanıyor. Bu kutlamaların çerçevesi de 26 Kasım 1992'de Resmî Gazete'de yayınlanarak yürürlüğe giren ‘’Öğretmenler Günü Kutlama Yönetmeliği’’ ile belirleniyor.
Toplumların uygarlık düzeyi öğretmene verdiği değerle ölçülüyor. Çünkü öğrencilerin birinci derecede ihtiyaç duydukları şey ne en ileri, en modern eğitim araçları ve eğitim teknolojileri ne de en ileri, en modern eğitim yöntemleri oluyor. Öğrencilerin birinci derecede ihtiyaç duydukları şey örnek alacakları ‘’model insan’’ öğretmenleri oluyor.
Ne yazık ki UNESCO ve ILO tarafından öğretmenlerin statülerine ilişkin olarak alınan bu “Tavsiye Kararı”, Türkiye tarafından da kabul edilen ve altına imza atılan bir belge olmasına karşın, yıllardır Türkiye’nin bu yükümlülüklerini yerine getirdiğini söylemek pek mümkün olmuyor.
Bu yükümlülükler yerine getirilmediği gibi ne yazık ki bugün (05 Ekim, Dünya Öğretmenler Günü) ülkemizde kutlanmıyor, hatta anılmıyor bile. Yok olan eğitimin yanında öğretmenler de yok oluyor. Öğretmenler yok oldukça toplumun gelişmişlik düzeyi de yok oluyor. Bizlere de 24 Kasım gününü Öğretmemenler Günü olarak kuru kuru, eli böğrümüzde hamasetle kutlamak kalıyor.
Türkiye’de ‘’24 Kasım Öğretmenler Günü’’; el öperek, hamasetle, duygu sömürüsü yaparak kutlanıyor. Çünkü 24 Kasım'da, bu şekilde kutlama ile UNESCO ve ILO tarafından 05 Ekim 1966 günü, öğretmenlerin statülerine ilişkin alınan; öğretmenin işe alınmasından seçme ve formasyonuna, mesleğe hazırlıktan meslek sorunlarına kadar, istihdam güvenliği, öğretmen hak ve sorumlulukları, tatili, ücreti, özel izni, araştırma izinleri, sağlığı-sosyal güvenliği gibi 145 paragraftan oluşan ve Türkiye'nin de imzaladığı tavsiye kararları hatırlanmıyor. Çünkü Türkiye’nin de imzaladığı bu belgede yer alan, hükümetlerin öğretmene karşı olan yükümlülükleri de hiçbir şekilde hatırlansın istenmiyor.
Mustafa Kemal Atatürk’ün eğitime ve öğretmenlere verdiği değeri yerine getirecek şekilde, daha nitelikli bir eğitimin yanı sıra, öğretmenlerin konumlarını güçlendirmeyi, haklarını geliştirmeyi ve korumayı ve onları ‘’model insan’’ haline getirmeyi amaçlayan, 1966 yılında UNESCO ve ILO tarafından öğretmenlerin statülerine ilişkin, 145 paragraftan oluşan tavsiye kararlarının uygulanması Öğretmenler Gününün amacına daha uygun düşüyor. En azından bu günün de (05 Ekim) Türkiye’de Dünya Öğretmenler Günü olduğunun hatırlanması ve kutlanması gerekiyor.
Aynı UNESCO, 1997 yılını da Hasan-Ali Yücel’in doğumunun 100. Yılında Türkiye’de Köy Enstitülerini kuruluşundaki emeği için “Dünya Hasan-Ali Yücel Yılı" ilan ediyor. Ancak 1997 yılında Türkiye'de “Dünya Hasan-Ali Yücel Yılı" da doğru dürüst kutlanmıyor.
Öğretmenlik mesleğinin temellerini atan, Cumhuriyet eğitim devriminin kahramanları olan başta Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere, Mustafa Necati, Saffet Arıkan, İsmail Hakkı Tonguç, Hasan Ali Yücel ve tüm eğitim kahramanlarını saygıyla, minnetle, rahmetle anıyorum.
Öğretmenlere hakkı verilmeyen kutlamaların bir anlamı olmuyor. 05 Ekim Dünya Öğretmenler günü, öğretmenlerimizin hak ettiği haklarının verilmesi umuduyla tüm öğretmenlerimize kutlu olsun.
Osman AYDOĞAN