Fotoğraf
27 Nisan 2024
‘’Bir fotoğraf, ne olacak’’ deyip geçmemek gerekiyor. Binlerce sayfa yazı yazmanıza gerek kalmıyor. Bu işi bir fotoğraf karesi tek başına hallediyor. Bazen bir fotoğraf devir açıp devir kapatıyor. Bu yazımda tarihi iki fotoğrafı anlatmak istiyorum. Önce birinci fotoğpraf:
Under Fire (Ateş altında)
1983 ABD yapımı bir sinema filmi; özgün adı ‘’Under Fire’’. Film, 1979 yılında Nikaragua’da diktatör Somoza rejiminin devrildiği FSLN (Sandinista Ulusal Kurtuluş Cephesi) Devrimi sırasında, bir savaş muhabirinin yaşadıkları olayları anlatıyor. Filmin yönetmenliğini Roger Spottiswoode yapıyor. Başrollerini; Nick Nolte, Gene Hackman ve Joanna Cassidy oynuyor. Film, ‘’En İyi Özgün Müzik'' dalında Akademi Ödülleri'ne aday oluyor.
Bu film klasik Hollywood filmi olarak gözükmüyor. Film beklenilenin aksine ABD’nin desteklediği bir askerî diktatörlük olan Somoza rejiminin değil filmin kahramanı Nick Nolte üzerinden Sandinist gerillalarının tarafında yer alıyor. Ayrıca film ABD’nin Latin Amerika’da, Afrika’da ve Asya’da ne tür dolaplar çevirdiğini yalın bir dille anlatıyor.
Filmde geçen bir sahneyi anlatmak istiyorum:
ABD’li gazeteci rolünde olan Nick Nolte, Sandinist gerillaları bölgesinde iken Somoza güçleri bir hava taarruzunda Sandinist gerillalarının lideri Rafeal’i öldürüyor. Bu haber hükümet gazetelerinde ilk haber olarak manşetten veriliyor: ‘’RAFEAL HA MUERTO’’ (Rafeal öldü!) Bu haber Sandinist gerillaları safında büyük bir psikolojik çöküntü yaratıyor.
Sandinist gerillalar bu psikolojik çöküntüye karşı şöyle bir çözüm buluyor:
Ölü gerilla lideri Rafele’in cesedi bir güzel temizleniyor, makyaj yapılıyor, gerilla elbisesi giydiriliyor ve ceset bir sandalyeye oturtuluyor. Ceset sandalyeden düşmesin diye arkadan bir kişi cesedi sandalyede oturur vaziyette tutuyor. Cesedin sağına ve soluna Rafeal’in en yakın iki arkadaşı ayakta yer alıyor. ‘’RAFEAL HA MUERTO’’ (Rafeal öldü!) diye manşet atan hükûmet gazetesini de Rafeal’in eline tutuşturuluyor. Bu şekilde Nick Nolte tarafından Rafel’in fotoğrafı çekiliyor.
Sonra da bu fotoğrafı ülkenin her tarafına dağıtılıyor. Bu fotoğraf Sandinist gerillalarına büyük bir moral veriyor, onlara doping etkisi yapıyor. Sonunda FSLN’nin (Sandinista Ulusal Kurtuluş Cephesi) silahlı mücadelesi başarıya ulaşıyor ve diktatör Somoza ülkeyi terk ediyor.
Bu olayda bir fotoğrafın nasıl bir gücü olduğunu gösteriyor. Binlerce sayfa yazı yazmanıza gerek kalmıyor. Bu işi bir fotoğraf karesi tek başına hallediyor.
Gelelim ikinci fotoğrafa…
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, TBMM'nin 104. açılış yıl dönümü ve 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı nedeniyle, TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş'un ev sahipliğinde düzenlenen resepsiyona katılıyor. Bu resepsiyondan sonra Cumhurbaşkanı Erdoğan, daha sonra TBMM Başkanı Kurtulmuş'la Tören Salonu'nun yanında bulunan Mermerli Salon'a geçiyor. Meclis Başkanı Numan Kurtulmuş ve Cumhurbaşkanı Erdoğan, siyasi parti liderlerini ve siyasi parti grup başkanlarını burada çaya davet ediyor. Erdoğan burada, CHP Genel Başkanı Özel, TBMM Başkanvekili Celal Adan, AK Parti Grup Başkanı Abdullah Güler, DSP Genel Başkanı Önder Aksakal, HÜDA PAR Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu ve diğer siyasi parti temsilcileriyle çay içip sohbet ediyor.
Ve bu çay esnasında da basına aşağıdaki fotoğraf servis ediliyor.
İşte bu fotoğraf CHP Genel Başkanı Özel açısından hiç de iyi bir fotoğraf olmuyor.
Meclis Başkanı ayrı bir erk olarak yasama organının başı oluyor. TBMM, Cumhurbaşkanına bağlı bulunmuyor. Bu mekân da TBMM’nin çatısı altında yer alıyor. Bu nedenle TBMM’nde böylesi bir fotoğraf Türkiye’nin rejimi ve demokrasisi açısından hoş bir görüntü vermiyor.
Böylesi bir resepsiyondan sonra çay daveti yapılacaksa bunu sadece TBMM Başkanının yapması gerekiyor. Çünkü ev sahibi kendisi oluyor. Fotoğrafta ev sahibi olarak Cumhurbaşkanı, TBMM Başkanı da davete katılan olarak gözüküyor. En azından Cumhurbaşkanı ile TBMM Başkanı yan yana oturması gerekiyor. Muhtemel ki bu ‘’çay daveti’’ Cumhurbaşkanlığı ekibi tarafından sahneleniyor. Eğer bu daveti TBMM Başkanı organize etseydi bu davette protokol sırasında dördüncü sırada olan Anayasa Mahkemesi Başkanı ile Yargıtay Başkanı ve Danıştay Başkanı’nın da olması gerekiyor.
TBMM’ni bilenler biliyor. Bu tür bir koltuk takımı TBMM’inde bulunmuyor. TBMM’nde böylesi bir koltuk takımı varsa bile Cumhurbaşkanının oturacağı tek koltuk bırakılıp diğerleri bilinçli olarak kaldırılıyor, yerine kanepe konuyor. Muhtemel ki özel olarak bu düzen alınıyor.
Bu fotoğrafta Ana Muhalefet Liderine, sanki Cumhurbaşkanına bağlıymış gibi kanepede yer veriliyor. CHP Genel Başkanı Özel, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın hemen sol tarafında bulunan HÜDA PAR Genel Başkanı ile aynı karede, hem de ondan sonra üçüncü sırada yer alıyor. TBMM’nin açılışının kutlandığı böylesi bir günde padişah ve nazırları gibi, kabile reisi ve şürekası gibi, Cumhurbaşkanı ve onun emrindekilerin oturması gibi bir görüntü veren fotoğrafta CHP Genel Başkanı Özel’in yer alması, TBMM’nin ve Cumhuriyetin kuruluşunda yer alan CHP’yi sıradanlaştırıyor, küçük düşürüyor, mevcut sistemi meşrulaştırıyor.
Eğer resepsiyondan sonra böylesi bir çay daveti yapılacaksa bile bu davetin ayrı bir odada masa başında her davetliye eşit mesafede yer ayrılarak yapılması gerekiyor. Ayrıca böylesi bir davette mahalle kahvesinde okey masasındaki yancılar gibi etrafta izleyicilerin olmaması gerekiyor. Açıkça Cumhurbaşkanlığı tarafından TBMM çatısı altında bir gövde gösterisi yapılıyor.
Bir başka konu da, TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş'un ev sahipliğinde düzenlenen bu resmî resepsiyonun bir programı bulunuyor. Bu programda yer almayan böylesi bir çay davetine; kimlerle karşılaşacağını, nereye oturtulacağını bilmeden sanki eş dost davetine katılmış gibi CHP liderinin katılması pek uygun görülmüyor. Örneğin bu çaya Davutoğlu, Babacan, Karamollaoğlu, Erbakan davet edilmiyor. CHP lideri Özel, bu ayrıntıyı dikkate almıyor.
Ayrıca bu fotoğraf 31 Mart 2024 tarihinde yapılan yerel seçimlerde birinci parti olarak çıkmış olan CHP’yi sıradanlaştırıyor, bu seçimde en büyük mağlubiyeti almış AKP’nin liderini ise başköşeye oturtup ona psikolojik üstünlük sağlıyor, yüceltiyor. Fotoğraf, ‘’siz yerel seçimlerde birinci parti olarak çıksanız bile iktidar olan biziz’’ mesajını veriyor.
Konu burada da kalmıyor. Servis edilen bu ikinci fotoğrafın servis edilmiyen bir başka şekli daha bulunuyor.
Servis edilmeyen fotoğraf
Bu fotoğrafta sağ tarafta yer alan beyaz benekli elbiseli kadın Meclis Başkanı Numan Kurtulmuş'un eşi oluyor. Güya resepsiyonun ev sahibi Meclis Başkanı Numan Kurtulmuş! Davetin ev sahibinin başköşede ve eşi hanımefendinin de yanında olması gerekiyor. Bu fotoğraf hem AKP tarafından TBMM'nin ne hallere düşürüldüğünün hem de kadının AKP tarafından nerede görüldüğünün de fotoğrafı oluyor.
‘’Bir fotoğraf, ne olacak’’ deyip geçmemek gerekiyor. Binlerce sayfa yazı yazmanıza gerek kalmıyor. Bu işi bir fotoğraf karesi tek başına hallediyor. Bazen bir fotoğraf devir açıp devir kapatıyor.
Gülten Akın, ’İlk Yaz’’ şiirinde ‘’Ah kimsenin vakti yok durup ince şeyleri anlamaya’’ diyor. Günümüzde kimsenin vakti olmadığı için böylesi ince konuları anlatmak da bana kalıyor.
Osman AYDOĞAN