Mevlânâ ve Aşka Dair
''Aşk, büyükler için bal, çocuklar için süttür.
Aşk her gemiyi batıran istiap fazlası son yüktür.''
Mevlâna
***
''Kime aşk sırlarını öğrettilerse,
Ağzını diktiler, söz söyletmediler.''
Mevlâna
***
''Sen aşık olmadıysan, sevgi nedir, bilmiyorsan;
Yürü git, ot otla; eşeksin sen''
Mevlâna
***
Mevlâna'nın eşi Gevher Banu'ya mektubu:
"Benim Gül'üme...
Zaman geçer... İnsan geçer... Dünyada her şey geçer; zaman öyle bir zaman olur ki sevda da zamana ayak uyduramaz.... Gönül sevdada geçer, gönüle yar geçer. Çok değil, sadece birazcık mevsim geçer, sıcak gelir, kış gelir; bahar geçer... Taşın yanında ağır olduğunu, ateşin ancak düştüğü yeri yaktığını yeni öğrendim. Aşk da ateş mi demektir, hani her düştüğü gönül yakar ya... Mevsimlerden gözyaşı değil henüz, mevsim aşk mevsimi. Ey sevdamın gül hatun'u, beşinci mevsimim sensin, sen sadece sen değilsin, bensin; bendensin. benimsin.
Katre katre sen kokarsın toprağa nihayet düştüğünde. Ruhumun arzu dolu meyvesi sensin... Gül, güle gülmek yaraşır, sevdaya da gül. Hani nerde aşkın sahibi gönül? Dur yorulma! Sevdam sana , gülüm sevdaya. Gülü sakın verme başka sevdalara..
Bezm-i elestten beriyim sevdada, o bende vaktinden öncesinde, susma! konuş, haykır gülüne doyasıya sevdanı, sevdaya da ancak bülbülleşmek yaraşır. Bütün umutlar sende, bütün aşk sende , sevda sende, gül sende..."
(Bir açıklama: Mevlâna Gevher Hatun'a ''gül hatun'' ve "gülüm" derdi.. Gevher Hatun da Mevlâna'ya "cemrem" diye hitap ederdi. )
Ve Gül Hatun'un Mevlâna'ya cevabı:
"Cemre bakışlıma...
Bakışlarına hasret kaldım, uzak diyarlarda ruhunu soluduğum aşk-ı sevdam. Ruhuma gel, yanaş tenime ve bak usul usul, nefesini nefesim duysun. Yoksun. Sevda da yok ortalıkta. Aşk var, sevda olmasa da sevda var. Suyuna can verip damarlarımı dirilten; cansız toprağın kucağında tohumuma can veren ve sevdamı bana bağlı kılan Yaradan, ruhuma can verip sevdaya bağışladığın an bittim, yeniden doğdum da sevdamın gözlerinde dirildim. Emelimi onda buldum, sevdayı sevdanda gördüm. Taş üstünde taş, baş üstünde baş kalmamacasına ezelden ebede ferman ferman yazılmış bahtsız ruhumun mücerret rüyası, gönlümün sevdayı gülü...
Kimseler bilmez kimseler görmez bizi. Aşka değer bir aşk mıdır beni benden alan, yoksa cihanda görülmeyen seslerin muhteşem ahengi midir kalpte yanan? Sana dair ne varsa, ben hepsini aşk bildim, sevda bildim, seni sen bildim de sevdayı sana bildim.
Aşka sen diye bakmadıktan sonra ben aşkı neyleyeyim? Seni ruhuma cemre diye damlatmadıktan sonra ben bu bedende neyleyeyim..?
Aşk da sen, hasret de sen, ben de sen.."
***
Birgün Mevlâna eve girer ve hanımı ona sorar; ''Bu kadar aşıksın Mevlaya şükürler olsun bu aşkı yaşayıp... yaşatana... Peki bana ne kadar aşıksın'' der. Mevlâna hanımına şöyle der;
Sen benim; Yaradan’dan ötürü yaradılanı sevişim,
Bir adım gelene, on adım gidişimsin,
Ve herkesi olduğu gibi kabul edişimsin.
Sen benim; yalandan ve sahteden kaçışım,
Riyadan bıkışım, gerçeği arayışımsın,
Ve nihayet doğrunun tadına varışımsın.
Sen benim; haksızlığa ve zulme baş kaldırışım,
Mazluma kucak açışım, zalime düşmanca bakışımsın,
Ve mağdurdan yana tavır alışımsın.
Sen benim; bugünüme şükür ve yarınıma dua edişim,
Azla yetinişim, çoğa göz dikmeyişimsin,
Ve kapanmayan avuç içimsin.
Sen benim; hayat ve kaderle inatlaşmam,
Ekmek için kavgam, bitmek tükenmek bilmeyen davamsın,
Ve zorluklara karşı yılmayışımsın.
Sen benim; menfaate ve çıkara tepkim,
Almak için verene öfkem, ille de karşılık bekleyene lanetimsin,
Ve alayına isyan edişimsin.
Sen benim; ahlaksızlık ve yozlaşmayla mücadelem,
Para için kendini satana küfredişim, başkalaşana verip,
veriştirişimsin ve eskiyi özleyişimsin.
Sen benim; duygusal yaradılışım,
En ufak şeyi kafaya takışım, kolay unutamayışımsın,
Ve bundan bir türlü sıyrılamayışımsın.
Sen benim; sonsuz sadakatim,
Merhametim, hissiyatim, şefkatimsin,
Ve aman diyene yüz çevirmeyişimsin.
Sen benim; her şeye rağmenim,
Asla pes etmeyişim, başımı öne eğmeyişimsin
Ve ümidimi yitirmeyişimsin.
Sen benim; yaşama ülküm,
Namusa olan düşkünlüğüm, namussuzluğa küskünlüğümsün,
Ve gururum, onurumla olan bütünlüğümsün.
Sen benim; karakterim ve kişiliğim,
fikrim, hissimsin ve hayata bakışımsın.
Mevlâna Celâlleddin-i Rumî
Osman AYDOĞAN