Gölgeleri uzayan kısa boylu adamlar
Osmanlı devlet adamı, diplomatı, çevirmen ve oyun yazarı, Türkçülük hareketinin öncüsü, ilk Osmanlı Meclis-i Mebusan'ında İstanbul vekili ve bu meclisin başkanı, iki defa maarif nazırlığı (eğitim bakanı) ve iki defa başvekillik (sadrazamlık, başbakanlık) görevini yapan, devlet adamlığının yanı sıra 16 dil bilen bir bilim adamı olan Ahmet Vefik Paşa’nın (1823 – 1891) ilk Türkçe sözlüklerden birisi olan ‘'Lehçe-i Osmanî'’ isimli bir kitabı var.
Ahmet Vefik Paşa bu kitabında iyi bir siyasetçide ve iyi bir yöneticide şu sıfatları arar; muteber, mutedil, mu'tezim (azimli), mutena, mutlif (affedici), muvaffak, muvakkit, muzaffer, mübeccel (yüceltilmiş), mübeşşir (sevindirici haber veren), mücerreb (tecrübe edilmiş), müdebbir (tedbirli), müeyyit (sağlam), müfekkir (düşünen), müheyya (hazır).
Hatta der ki kitabında Ahmet Vefik Paşa; '’siyasetçi ve yöneticide ne kadar ‘M’ harfi ile başlayan özellik varsa siyasetçi - yönetici o kadar mühim işler yapar.’’
Ahmet Vefik Paşa tüm bu '’M’'li özellikleri saydıktan sonra ekler; ‘'Bu evsafın hepsine sahip olmak yetmez. Bir şey daha lazımdır. O da devletin bu idareciye hakikaten salahiyet vermek isteyip istemediğidir’.'’
Ülkemizde yaşanan son olaylar göstermiştir ki vatandaş bu evsafa sahip siyasilere, siyasiler de bu evsafa sahip yöneticilere görev vermemiştir. Baştan Ahmet Vefik Paşa'nın özelliklerini saydım ki günümüzün sözde devlet adamları ile mukayese edelim diye...
Bakınız Vezir-i Âzâm’a, Dâhiliye Nâzırı’na, Teşkilât-ı Mahsusa Reisi’ne! Bu evsafta mı dırlar?
Bir Çin atasözü derdi zaten; ''Bir memlekette kısa boylu adamların gölgeleri uzuyorsa o memlekette Güneş batıyor demektir.''
Osman AYDOĞAN