Ey Kervancı! (Ey Sârebân!)
15 Eylül 2020
Şeyh Sâdî Şirâzî (1193-1292) Fars şâir ve İslam âlimidir... Şeyh Sâdî Şirâzî’yi daha önce bu sayfalarda tanıtmış, onun en bilinen eseri içinde hikâyelerini topladığı ''Bûstan ve Gûlistan'' (Beyan Yayıncılık, 2009)’dan örnekler vermiş ve Şirâzî’nin sözlerinden bir demet sunmuştum.
Bugün ise Şirâzî’’ye ait şiirlerden birkaç örnek vereceğim… Beğeneceğinizi umuyorum…
Bilsem!
Ah!.. bilsem...
Kirlendi söz, şiire nasıl başlarım bilmiyorum....
Sevdiğim şiirleri unuttum, sevdiğim şehirleri terk ettim ve sevdiğim şairler öldüler.
Bilmediğim bir sebep olmalı, burada olmam için...
Sormaz ki bilsin: sorsa bilirdi;
Bilmez ki sorsun: bilse sorardı.
Bir Damla Kan
"Be-merdî ki mülk-i ser-â-ser zemîn
neyrezed ki hûnî çeked ber zemîn"
(Baştan başa bütün dünya,
bir damla kanın yere dökülmesine değmez)
Güneş Doğdu
Bir gece sevdiğim içeri girdi.
Yerimden öyle bir fırlamışım ki elbisemin eteği mumu söndürdü.
Güzelliği ile karanlığı dağıtan sevgilim sordu:
"Ben gelince neden ışığı söndürdün?''
Dedim ki: ''Güneş doğdu zannettim.''
Ey Kervancı Yavaş Git!
(Ey Sârebân Âheste Rân)
Ey kervancı yavaş git! Çünkü canıma huzur veren de gidiyor
Sahip olduğum gönül, gönlümü çalanla beraber gidiyor
Ben ondan ayrı kaldım, çaresiz ve hüzünlü
Sanki ondan uzakta, zehirli bir iğne kemiklerime saplanıyor
Sihir ve aldatmacayla içimdeki yarayı gizleyeyim dedim
Kan gizli kalmıyor eteklerimde beliriyor
Onun bütün adaletsizliklerine rağmen ve onun asılsız sözlerine rağmen
Hala kalbimde onun anısı var ya da dile geliyor.
O eteğini çekip gidiyor, bense yalnızlığın zehrini tadıyorum
Artık sorma benim izimi, çünkü gönlümdeki iz gidiyor.
Yine gel gözbebeğime yerleş, ey nazlı sevgili
Çünkü kargaşa ve feryatlar benim gökyüzüme geliyor.
Ey kervancı yavaş git! Çünkü canıma huzur veren de gidiyor
Sahip olduğum gönül, gönlümü çalanla beraber gidiyor
Ey Kervancı! (Ey Sârebân!)
Ey kervancı, ey kervan!
Leyla’mı nereye götürüyorsun,
Leyla, canım ve yüreğim olduğu halde?
Ey kervancı,
Leyla’mı niçin götürüyorsun,
Birbirimize yalnızken verdiğimiz sözlere Tanrı şahitken?
Ve aşkımızın karar kılmadığı hiçbir yer yokken?
Ey kervancı,
Leyla’mı nereye götürüyorsun,
Ey kervancı,
Leyla’mı niçin götürüyorsun?
İnancımın tamamı geçici dünyaya dair,
Aşkın kıvılcımları yaşamın kendisi olmuş!
Oysa yarin hatırası aşkın bir damlasından bile güzeldir.
Âşık olmanın ateşi yaşamdan daha özgedir!
Tanrım kalplerdeki sevgiyi daima o kalplerde bırak,
Benim kalbimde bıraktığın gibi
Ve
Leyla ile mecnun efsane oldular,
Oysa bizim hikâyemiz sonsuzluğa erişti!
Sen şimdi aşkımın tek göstergesisin,
Hüznümün, güzümden okunmayan hali.
Bu hüznün elinden hangi hallerdeyim bilmiyorsun,
Senden sonra var olmadım ben tanrı biliyor,
Kalbimin yapraklarını gör ve git!
Tufan gibi inşa et hüznün dallarını,
Gül idik, gülleri derip git.
Ki ben gül ağacıydım,
Tufanın ayakları dibinde oturan…
Vücudunun bütün dallarını,
Tabiatın hışmıyla kır!
Ey kervancı,
Leyla’mı nereye götürüyorsun,
Ey kervancı,
Leyla’mı niçin götürüyorsun?
İranlı sanatçı Mohsen Namjoo (Muhsin Namcu) tarafından bu şiirin aynı adla (Ey Sârebân) bestesi yapılır. Bağlantısını aşağıda veriyorum... Beğeneceğinizi umarım...
''Ey kervancı yavaş git! Çünkü canıma huzur veren de gidiyor
Sahip olduğum gönül, gönlümü çalanla beraber gidiyor''
Osman AYDOĞAN
Mohsen Namjoo, Ey Sârebân!;
https://www.youtube.com/watch?v=V_oTrrdkxP0
Bir not:
Mohsen Namjoo Amerika’da yaşayan ve New York’un önemli müzik okullarında müzik dersi veren İranlı bir müzik sanatçıdır. ABD’de ‘’İranlı Bob Dylan’’ olarak anılıyor. Aslen setar sanatçısıdır. Geleneksel İran ezgilerini caz, blues ve rock ile harmanlayarak müziğe acem-blues gibi bir tür kazandırıyor. Klasik Fars şiirlerini Batı müziğiyle yorumluyor… Müziğe başladığı ilk yıllarda elektrogitarla setarı, ağıtlarla cazı bir araya getiriyor…
Geleneksel İran müziğinin formunda yaptığı değişiklikler, şikâyet ve olumsuz tepkileri de beraberinde getiriyor… Bir şarkısında Kur’an’ın bir suresinden alıntı yaptığı, sureyi müzik ile okuduğu gerekçesiyle 2009’da suçlu bulunuyor…
Namjoo müziğin ve sanatçının beslendiği şeyin ‘’savaş’’ veya ‘’politika’’ değil ‘’kendi iç dünyası’’ olması gerektiğini söylüyor… Namjoo, şarkılarında modern İran şiirlerine, geleneksel ağıtlara, dualara yer veriyor.
Bir röportajında şunları söylüyor: “Banksy (*) gibi bir sanatçı olmak isterdim, görünmez olup yalnızca müziğimi yapabilmek…”
(*) Banksy, başta İngiltere olmak üzere farklı ülkelerde yaptığı savaş karşıtı, çevreci, hayvan haklarını savunan ve tüketim çılgınlığını eleştiren çarpıcı duvar resimleriyle ünlenen bir sanatçıdır. Gerçek kimliği bilinmiyor. ‘’Banksy’’, sanatçının eserlerinde kullandığı imzasıdır.