Yönetici
İnsanların henüz dünyanın hâkimi olmadıkları, tüm canlıların da demokratik kurallara göre kendi kendilerini yönettikleri bir zamanda, canlı toplumuna yönetici seçilmesi gerekiyormuş.
Seçim, seçilene doğaüstü güçler kazandırıyormuş. Yönetici adayları seçildikleri zaman kazanacakları doğaüstü gücü nasıl kullanacaklarını gösterebilmek için vaatlerde bulunuyor, yöneticilik yeteneklerini sergiliyorlarmış.
Deneyimli adaylar toplumun dengesini bozmayacak, eşitlik ve hakkaniyet ilkelerine uygun önerilerde bulunurken, deneyimsizler sonucu belli olmayan önerileri peş peşe sıralıyorlarmış.
Sonunda, yönetici seçilmeyi kafasına koymuş olan genç aslan, seçildiği takdirde, elde edeceği doğaüstü güçlerle, ne olursa olsun, herkesin ilk dileğini yerine getireceğini söylemiş.
Canlı âlemine bu söylem çok cazip gelmiş. İstekte bulunan kendileri olacağı için ters bir durum olmayacağı sonucuna varmışlar ve genç aslanı yönetici seçmişler.
Seçimden sonra canlılar, ilk istekleriyle yeni yöneticiye başvurmaya başlamışlar. Başvuranlardan biri de bir sığırcık kuşuymuş. Aslan yönetici sığırcığın isteğini sormuş. Sığırcık;
- Ben kartal kanatları istiyorum, demiş.
- Senin kanatların var, kartal kanatlarını ne yapacaksın ki?
- Benim kanatlarım kuzu dili kadar. Uçmak için çırpınmaktan bitap düşüyorum. Oysa kartal kanatlarım olsa bir çırpınır saatlerce göklerde süzülürdüm.
Aslan yönetici isteği makul görüp sığırcık kuşuna kartal kanatlarını takıvermiş.
Gel zaman git zaman, yönetici aslan ormanda gezinirken bir de bakmış ki, kartal kanatlı sığırcık kuşu çamurların içinde sürünüyor.
- Ne oldu sana, kartal kanatlarınla göklerde süzüleceğine neden çamurlarda sürünüyorsun?
Sığırcık şöyle bir kafasını kaldırmış, karşısında yönetici aslanı görünce;
- Allah senin gibi yöneticinin belasını versin, demiş.
- Neden, sen kartal kanadı istedin, ben de verdim. Benim suçum ne?
- Ben halkım, isterim. Benim isteklerimin sınırı yoktur. Ancak sen yöneticisin, senin benim isteklerimi değerlendirmen, kabul edilir olanlarını yerine getirmen gerekirdi. Oysa sen benim küçücük gövdemin kartal kanatlarını taşıyıp taşıyamayacağını düşünmeden bana kartal kanadı taktın. O kanatları sallayamayacağımı düşünemedin.
- Üzgünüm, ancak senin eski kanatların duruyor, istersen yeniden takabilirim.
- İstemem. Ardan geçen zamanda gövdem büyüdü. Artık o kanatlar beni uçuramaz.
- Peki ne yapacağız?
Kartal kanatlı sığırcık kuşu içini çekmiş, gözlerini yere indirirken…
- Yeni bir yönetici seçene kadar yapacak bir şey yok. Bende bu sınırsız istekler, sende de bu basiretsizlik olduğu sürece çamurlar içinde sürünüp duracağız.
Bir teklif, bir istek önünüze geldiğinde veya bir teklifiniz, bir isteğiniz kabul edilmediğinde sığırcık kuşunu düşünün…
(Alıntıdır)