101 Felsefe Problemi
İngiliz felsefeci ve editör Martin Kohen’in “101 Felsefe Problemi” (İş Bankası Kültür Yayınları, 2016) adlı bir kitabı var.
Toplam 101 felsefe probleminin yer aldığı kitap, daha önce keşfedilmemiş paradokslardan ve merak uyandırıcı bilmecelerden oluşuyor. Toplum ve fizik bilimlerinin kirli çamaşırlarının, çözülmemiş sorularının hikâyelerle ele alındığı kitap, okuru “eleştirel düşünme” yöntemine yaklaştırıyor. Cohen, kadim Yunan’da olduğu gibi felsefeyi bir yaşam etkinliği, geliştirilecek bir yeti olarak görüyor ve kitabın girişindeki Kullanma Kılavuzu bölümü ile okuruna yol gösteriyor.
Kitaptan bir hikâye:
Evvel zaman içinde, memleketin birinde kaba saba bir adam yaşardı. Bir gün çayırlarda gezerken kocaman ve çok güzel bir kaplumbağaya rastladı. Karnı da çok açtı, o yüzden kaplumbağayı, itirazlarına aldırmadan torbasına attı ve evine götürdü. Ateşin üstüne tencere koyup su kaynattı. Fakat mizacı gereği (belki de kaplumbağa öldürmenin kötü şans getirdiğini de bildiğinden) zavallı hayvanı dosdoğru kaynar suya atmadı. Tencerenin bir ucundan diğerine dikkatle bambudan bir sopa yerleştirdi, kaplumbağayı dikkatle alıp sopanın tam orta yerine koydu ve şöyle dedi:
- “Kaplumbağa Efendi, eğer tencereye düşmeden sopa boyunca yürümeyi başarırsan seni serbest bırakacağım.”
Bilge bir hayvan olan kaplumbağa, adamın dediğini yapmadığı takdirde çorba olmaktan başka seçeneği kalmadığını görüyordu. Kaynar su üstünde attığı her adımda bir sağa bir sola sallansa da bütün dikkatini topladı ve kan ter içinde tencerenin öbür ucuna vardı.
Adam, olayı şaşkınlıkla izledikten sonra, hayranlıkla ellerini çırptı:
- ''Aferin sana'', dedi, ''haydi tekrar dene bakalım!''
Yazar bu hikâyeden şu dersi çıkarıyor:
“Bir diktatörün kurallara saygı göstereceğini umarak onu memnun etmeye çalışmaktansa ona en baştan itaat etmemek daha iyi olabilir. Adam o takdirde hiçbir ilkeye sahip olmadığını da anlayacaktır...”