Eşeğin sırtındakiler!

İsrailoğulları Allah’ı görmek ister ve peygamberleri Musa, Rabbe onların isteğini iletir. Allah geleceğini söyler. 

Yahudiler, zenginliği, lüksü, ihtişamı öne çıkaran hummalı bir hazırlığa koyulurlar. Buluşma günü gelir ve Musa kapıda hazır bekleyerek bir dolu zengin, itibarlı, yüksek statülü insanı içeri buyur eder.

Derken bir eşeğin üzerinde yoksul ve yaşlı bir Yahudi kapıda belirir. Musa onu durdurur ve sorar, ‘’Nereye?’’ diye... Yaşlı adam, ‘‘Ya Musa, Allah’ı görmeye geldim, izin ver gireyim’’ der. Musa, ‘‘Olmaz içeride bir dolu zengin ve önemli insan var; senin durumun münasip değil girmeye’’ diye karşılık verir. Yaşlı adam ısrar etse de Musa kabul etmez ve adam üzgün şekilde ağlayarak ayrılır.

Gelenler epeyce bir beklerler ama Allah gelmez ve Musa’ya dönüp hışımla sorarlar; ‘’Allah’ın nerede kaldı, niye gelmedi’’ diye... 

Musa tekrar huzura çıkar. Allah’a niye gelmediğini sorar. Allah, ‘’Ya Musa, edepten çıkma! Bilmez misin sözümü tutarım. Geldim, fakat sen girmeme izin vermedin’’ der. Musa Peygamber, şaşkın, sorar ne zaman ve nasıl geldiğini... Allah, ‘’eşeğin sırtındaki yoksul ve yaşlı adamın kalbinde oturuyordum. Onu geri çevirdiğin zaman beni de çevirdin’’ der.

Evet, kıssa bu kadar…

Siz orucunuzu tutmaya devam edin ama orucunuzu tutarken de yoksulun kalbinde neler var neler, onu düşünün! Ve eşek diye de küçümsemeyin, o yoksulun can yoldaşı hayvanı da düşünün ki üzerinde neler taşır neler?

Ve siz orucunuzu tutmaya da devam edin ama kapınızdan kimleri geri çeviriyorsunuz kimleri onu da düşünün…

Osman AYDOĞAN