17 Ekim Astsubaylar Günü ve TEMAD'ın Kuruluş Yıldönümü
17 Ekim 2020
29 Aralık 1962 tarihinde ‘’Türkiye Emekli Malül Müstafi Astsubaylar Yardımlaşma Cemiyeti’’ kurulur. Bu cemiyet 17 Ekim 1984 tarihinde ‘’Türkiye Emekli Astsubaylar Derneği (TEMAD)’’ne dönüşür.
‘’Türkiye Emekli Astsubaylar Derneği (TEMAD)’’nin kuruluş günü olan 17 Ekim de ‘’Astsubaylar Günü’’ olarak kutlanır.
‘’Astsubaylar Günü’’nü kutlamadan önce Türk Ordusunda rütbeleri ve astsubay eğitim sistemini anlatan kısa bir tarih turu yapmamız gerekiyor.
Türk Ordusunda rütbeler
Büyük Hun İmparatoru Mete Han’ın tahta çıkış tarihi olan MÖ 209 yılı Türk Kara Kuvvetlerinin kuruluş yılı olarak kabul edilir. O günden bugüne Göktürkler, Uygurlar, Selçuklular, Osmanlılar ve Türkiye Cumhuriyeti dâhil çeşitli Türk devletlerine hayat vermiş Türk ordusunun askerî tarihinde yerini alan çeşitli sınıflar, rütbeler, hiyerarşiler vardır ancak bütün bu ordularda o günden (MÖ 209) 1951 yılına kadar ‘’astsubay’’ sınıfı, rütbesi ve hiyerarşisi yoktur.
Yani 1951 yılına kadar Türk ordu geleneğinde ‘’ast’’ diye başlayan bir sınıf, bir sıfat, bir unvan, bir zümre yoktur. Ordunun ‘’nefer’’i vardır, ‘’onbaşı’’sı vardır, ‘’çavuş’’u vardır, ‘’mülazım’’ı vardır, ‘’yüzbaşı’’sı vardır, ‘’kolağası’’sı vardır, ‘’binbaşı’’sı vardır, ‘’kaymakam’’ı vardır, ‘’miralay’’ı vardır, ‘’mirliva’’sı vardır, ‘’ferik’’i vardır, ‘’müşir’’i vardır, vardır, vardır ama ‘’ast'' ile başlayan bir sınıfı, bir zümresi, bir rütbesi, bir unvanı yoktur. Bu orduda ayrıca ‘’astsubay’’ diye sınıfı olmadığı gibi bugünkü anlamda ‘’subay’’ ve ‘’general’’ sınıfı da keskin anlamlarıyla ayırt edilmiş değildir. Zaten ‘’subay’’ da subay değil ‘’zabit’’tir. Sadece askerlerin rütbeleri vardır. ‘’Er’’ de er değil, ‘’nefer’’dir nefer.
Osmanlı dönemi ve ’’Küçük Zabitan Mektepleri’’
Osmanlının son zamanlarında ordunun orta kademe yönetici ihtiyacını karşılamak maksadıyla bilgi ve becerisi gelişmiş erbaşların hizmete alınması ihtiyacı hâsıl olur ve bu erbaşlara da ‘’Gedikli Erbaş’’ rütbesi verilir. Ancak bu gedikli erbaşlar kıtalarda gösterdikleri başarı ve yeteneklerine göre üst rütbelere yükselebilmektedirler.
Bu sınıfın eğitim ihtiyacını karşılamak üzere 1909 yılında çıkarılan bir nizamname ile Osmanlı Devleti’nin yedi ordu bölgesinde ilkokul düzeyinde "Gedikli Küçük Zabitan İptadi Mektepleri" açılır. Bu mektepler; 1’nci Ordu İstanbul, 2’nci Ordu Konya, 3’ncü Ordu Selanik, 4’ncü Ordu Sivas, 5’nci Ordu Halep, 6’ncı Ordu Bağdat ve 7’nci Ordu Yemen de açılan Gedikli Küçük Zabitan İptadi Mektepleridir.
Bu okulların açılmasının ardından bu okulların devamı niteliğinde ortaokul düzeyinde ‘’Küçük Zabitan Mektepleri’’ açılır.
’Küçük Zabitan Mektepleri’’ mezunları doğrudan kıtaya gönderilmez. Küçük Zabitan Mektepleri mezunları sınıf okulu eğitimlerini;1909 yılında kurulan Selanik, Edirne, Beyrut, Erzincan, Bağdat, Gedikli Küçük Zabit Mektepleri ile 1910 yılında İstanbul Rami Kışlasında Kurulan Sahra ve Ağır Topçu, 1911 yılında İstanbul Bakırköy'de kurulan Süvari, 1912 yılında İstanbul Halıcıoğlu'nda kurulan Ulaştırma, 1912 yılında İstanbul Balmumcu'da kurulan Jandarma ve 1914 yılında İstanbul Haydarpaşa'da kurulan Sıhhıye Gedikli Küçük Zabitan Mekteplerinde alırlar.
Birinci Dünya Savaşında esnasında işgal edilen bölgelerde bulunan bu okullar kapanır. Diğer okullar ise 1924 yılına kadar faaliyetlerini sürdürürler…
Cumhuriyet döneminde rütbeler
22 Nisan 1925 tarih ve 648 sayılı kanunun birinci maddesinde ‘’Küçük Zabit ‘’olarak adlandırılan rütbeler ‘’çavuş’’, ‘’başçavuş muavini’’ ve ‘’başçavuş’’’ olarak sıralanır.
Daha sonra da değişik zamanlarda on adet ‘’Gedikli Erbaş Hazırlama Orta Okulu Açılır’’. Bu okullar; İstanbul / Halıcıoğlu (1924 - 1934 / 1960 - 1961), Ankara (1929-1936), Konya (1931 – 1938 / 1951 - 1964) , Merzifon (1941 - 1962), Kayseri / Zincirdere (1942 - 1949), Elazığ (1943 - 1944), Mersin (1955 - 1963), Afyon / Emirdağ (1959 - 1960), Çorum (1959 - 1961) ve Ankara Elektronik (1960 - 1964) Gedikli Erbaş Hazırlama Okullarıdır.
10 Haziran 1935 tarih ve 2771 sayılı Ordu Dâhili Hizmet Kanununda (İç Hizmet Kanunu) bir kısım tanımlamalar yapılarak ‘’Gedikli Sınıfı’’ olarak; onbaşı, çavuş, üstçavuş, başçavuş ve başgedikli rütbeleri tanımlanır.
1951 yılı ve sonrası
Türkiye’nin NATO’ya girecek olması nedeniyle NATO’ya (siz onu ‘’ABD ordusuna’’ diye anlayın) uyum maksadıyla 1951 yılında ‘’Astsubaylık Kanunu’’ kabul edilerek ‘’astsubaylığın’’ tanımı yapılır.
02 Temmuz 1951 gün ve 5802 sayılı Astsubay Kanununa göre ‘’gedikli erbaş’’ adı ‘’astsubay’’, ‘’başgedikli’’ adı ‘’kıdemli başçavuş’’ olarak değiştirilir.
Bu kanunda astsubaylığın tanımı, görevleri ve yükümlülükleri net olarak yapılır... Bu kanundaki astsubay rütbeleri de astsubay çavuş, astsubay üstçavuş, astsubay başçavuş, astsubay kıdemli başçavuş olarak belirlenir. Daha sonraki tarihlerde bu konuda çeşitli düzenlemeler olduysa da o günden bugüne bu böyledir.
Ancak, "astsubay" statüsü 1951 yılında TSK sistemine girmesine rağmen İç Hizmet Kanunu ile Askerî Ceza Kanunlarında uzun yıllar gerekli düzenlemeler yapılmaz... ‘’Astsubay’’ tanımı, bu düzenlemeden sonra uzun yıllar boyunca İç Hizmet Kanununa göre "Subay Yardımcısı" olarak ifade edilirken, Askerî Ceza Kanununda "Erat" olarak kabul edilir. En nihayet, 2000 yılından sonra yapılan değişikliklerle bu karmaşaya son verilir. Son olarak da ‘’Astsubay’’ sözcüğünün kısaltması olarak kullanılan "Astsb." kısaltması da "Asb." olarak değiştirilir…
Görüldüğü gibi Türk ordu tarihinde 1951 yılına kadar bir ‘’astsubay’’ tanımlaması yoktur.
Astsubay Hazırlama Okulları
1964 yılında astsubay yetiştirme sisteminde yeni bir düzenleme yapılarak ortaokul düzeyindeki okullar kapatılarak lise düzeyinde eğitim veren hazırlama okulları açılır.
Ordunun teknik sınıflar dışındaki muharip ve yardımcı sınıf astsubay ihtiyacını karşılamak için çeşitli illerde açılan Astsubay Hazırlama Okulları 1961 yılından itibaren peyderpey kapatılarak önce 1962 yılında Konya’da toplanır. Sonra da Konya’daki Astsubay Hazırlama Okulu 1966 yılında Çankırı’ya taşınır. Bu okulda eğitim 1973 yılına kadar iki yıl olarak devam eder, bu tarihten sonra eğitim süresi üç yıla çıkartılır.
1960 yılında Ankara'da açılan ve teknisyen astsubay ihtiyacını karşılayan Elektronik Erbaş Hazırlama Okulu, 1964 yılından itibaren lise düzeyine yükseltilerek adı ‘’Elektronik Astsubay Hazırlama Okulu’’ olarak değiştirilir.
Balıkesir'de 1987 yılında ‘’Teknik Astsubay Hazırlama Okulu’’ açılır. 1988’de Ankara'daki ‘’Elektronik Astsubay Hazırlama Okulu’’ da Balıkesir'e taşınarak her iki okul birleşir. 1997 yılında da Çankırı'da bulunan ‘’Astsubay Hazırlama Okulu’’nun da Balıkesir'e taşınmasıyla Balıkesir’de ‘’Çok Programlı Astsubay Hazırlama Okulu’’ kurulur.
Bando sınıfı için ise ayrı bir okul ve eğitim sistemi hazırlanır. İlk olarak 23 Kasım 1831 tarihinde İstanbul'da "Musika-i Hümayün" okulu kurulur. Bu okul 1924 tarihinde Ankara'ya taşınır. Bu okul sırayla 1939 yılında ‘’Ankara Musiki Gedikli Erbaş Hazırlama Ortaokulu’’, 1949 yılında ‘’Askerî Muzika Meslek Okulu’’, 1964 yılında ‘’Askeri Mızıka Okulu’’ adlarını alır. 1985 yılında ‘’Silahlı Kuvvetler Mızıka Astsubay Hazırlama ve Sınıf Okulu’’ adı ile ‘’Meslek Lisesi’’ statüsüne kavuşur.
Astsubay Meslek Yüksek Okulları
11 Nisan 2002 tarih ve 4752 sayılı Astsubay Meslek Yüksek Okulları Kanunu ‘’Silahlı Kuvvetler Mızıka Astsubay Hazırlama’’ okulu hariç tüm kuvvetlere mahsus Astsubay Hazırlama Okulları kapatılarak Astsubay Meslek Yüksek Okulları kurulur ve Astsubay Meslek Yüksek Okulları 2003 – 2004 Eğitim ve Öğretim döneminden itibaren eğitimlerine başlarlar.
Bu noktada iftiharla bir açıklamada bulunmak istiyorum: Bu satırların yazarı naçizane ben, 2003 yılında kapatılan ‘’Çok Programlı Astsubay Hazırlama Okulu’’nun son okul komutanı ve 2003 yılında Balıkesir’de açılan ‘’Astsubay Meslek Yüksek Okulu’’nun kuruluşunda da görev alarak okulun ilk komutanı olarak görev yaptım. Yine aynı okulda 2008 – 2010 yılları arasında da okul komutanı olarak görev yaptım.
2003 yılında ‘’Silahlı Kuvvetler Mızıka Astsubay Hazırlama Okulu’’ eğitime devam eder. Ancak Bando Sınıf Okulu yerine ‘’Bando Astsubay Meslek Yüksek Okulu’’ kurulur.
2003 yılındaki düzenlemelerde kapatılmayan ‘’Silahlı Kuvvetler Mızıka Astsubay Hazırlama Okulu’’nun adı 2015 yılında ‘’Bando Lisesi’’ olarak değiştirilir.
15 Temmuz 2016 tarihindeki menfur darbe girişiminden sonra 31 Temmuz 2016 tarihinde yayınlanan 669 sayılı Olağanüstü Hal Kapsamında Bazı Tedbirler Alınması ve Milli Savunma Üniversitesi Kurulması ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Hükmünde Kararname (KHK) Madde 104 ile ‘’Harp Akademileri, askerî liseler ve astsubay hazırlama okulları’’ kapatılır. Kalan bütün askerî okullar Milli Savunma Üniversitesine bağlanır.
Ancak bu KHK’de kimseciklerin dikkatini çekmeyen şöyle bir tuhaflık vardır: KHK’nin yayınlandığı tarihte (31 Temmuz 2016) ülkede kapatılacak bir tane bile ‘’astsubay hazırlama okulu’’ yoktur! Anlattığım gibi kalan son ‘’Silahlı Kuvvetler Mızıka Astsubay Hazırlama Okulu’’nun adı da 2015 yılında ‘’Bando Lisesi’’ olarak değiştirilmişti. Muhtemel ki ya bu KHK, 2015 yılından önce hazırlanıp 31 Temmuz 2016 tarihinde yürürlüğe konmuştur ya da bu KHK’yi hazırlayanların kendi ordusunun kuruluşundan haberleri, bilgileri yoktur. (!) Neyse o zamanki o kadar tuhaflıklar arasında böylesi bir tuhaflık da olsun diyelim. Gülten Akın, '’İlk Yaz’’ isimli şiirinde derdi zaten: ‘’Ah kimsenin vakti yok durup ince şeyleri anlamaya…’’
Sonuç
Hani günümüzde moda ya ‘’reform’’ yapmak. Günümüzde moda ya ‘’Osmanlıcılık’’ aşkı. Yapacaksanız eğer buyurun buradan yapın. Dönün eskiye, yeniden düzenleyin sınıfları, rütbeleri! Ne yani; Harbiye ‘’Kartal Yuvası’’dır da Balıkesir’deki Astsubay Meslek Yüksek Okulu ''Serçe Yuvası'' mıdır? Balıkesir'deki Astsubay Meslek Yüksek Okulu da ‘’Şahin Yuvası’’ değil midir? ''Ast'' da ne oluyor? Yok mudur o güzelim Türkçemizde bu kelimenin karşılığı olacak daha naif, daha latif, daha zarif, daha güçlü bir kelime? Osmanlı bile bu tanımı ‘’Küçük Zabıtan’’ olarak kullanıyor. Hep söylerim ya bir Yunan atasözünü; ''Kelimenin gücü Tanrı'nın gücüne eşittir'' diye.
Ben satırlarımda ‘’ast’’ sıfatını kullanmak istemezdim ama kullandığın ‘’ast’’ sıfatı yasal düzenlemelerde geçen bir sıfattır.
29 Aralık 1962 tarihinde ‘’Türkiye Emekli Malül Müstafi Astsubaylar Yardımlaşma Cemiyeti’’ kurulur. Bu cemiyet 17 Ekim 1984 tarihinde ‘’Türkiye Emekli Astsubaylar Derneği (TEMAD)’’ne dönüşür.
‘’Türkiye Emekli Astsubaylar Derneği (TEMAD)’’nin kuruluş günü olan 17 Ekim de ‘’Astsubaylar Günü’’ olarak kutlanır.
Türk ordusunun gururu, belkemiği, cefakârı, vefakârı, emektârı arkadaşlarımın günlerini kutluyor, kendilerini saygıyla, şükranla ve minnetle anıyor, kendilerine sağlık, sıhhat ve afiyet diliyor, ebediyete intikal edenleri ve şehitlerimizi rahmet, minnet ve şükranla anıyorum.
TEMAD’ın kuruluş günü ve Astsubaylar Günü kutlu olsun!
Osman AYDOĞAN