• Anasayfa
  • Favorilere Ekle
  • Site Haritası
Aşka Dair
Kitaplar
Hikayeler
Kendime Düşünceler
Fotoğraflar
Videolar
İletişim
Site Haritası
Ziyaret Bilgileri
Aktif Ziyaretçi6
Bugün Toplam1413
Toplam Ziyaret3203737

Adieu Mon Pays (Hoşçakal Ülkem)


Adieu Mon Pays (Hoşçakal Ülkem)

16 Şubat 2020

Gaston Ghrenassia’yı, (D. 1938), ‘’Cezayir doğumlu, Yahudi kökenli Fransız bir şarkıcıdır’’ diye tanıtsam bu şarkıcıyı tanımayacaksınız. Hemen pes etmeyin öyle… Aslında tanıyorsunuz bu şarkıcıyı… Bakın anlatayım önce...

1961 yılında, Cezayir Bağımsızlık Savaşı kızışırken, Cezayir’deki Yahudi ve Avrupa kökenliler Fransa'nın yanını tutarlar... Bu nedenle de Cezayir direnişçilerinin hedefi haline gelirler. 22 Haziran 1961'de Gaston Ghrenassia’nın kayınbabası Cheikh Raymond Leyris bağımsızlığa karşı olduğu ve Fransa'nın yanını tuttuğu için öldürülür. Bunun üzerine Gaston Ghrenassia da 29 Temmuz 1961'de, karısı Suzy ile Cezayir'den ayrılıp Fransa'ya, Paris’e gider. O zamandan beridir de bir daha Cezayir'e dönmesine izin verilmez.

Gaston Ghrenassia’nın asıl mesleği öğretmenliktir. Ancak babası Arap-Endülüs müziği türü olan Maluf kemancısı olması, 15 yaşındayken daha sonra kayınbabası olacak olan Cheikh Raymond Leyris'in orkestrasında gitar çalması nedeniyle Gaston Ghrenassia, geldiği Paris'te yaşamını müzik yaparak sürdürür. Genel olarak Fransa'da Arap-Endülüs ve Arap-Musevi müziğinin bir yorumcusu olarak tanınır.

1962 Yılında Cezayir'den Fransa'ya gelirken gemide bestelediği "Adieu mon pays" (Hoşçakal ülkem) adlı parçayı yayınlar. Parçayı TV'de seslendirmesi parçanın bir günde Fransa'da tanınmasını sağlar. Şarkıları daha çok Fransızca konuşulan ülkelerde ve eski Fransız sömürgelerinde tutulur. Şarkılarının geniş kitlelerce tutulmasının sebebinin farklı kültürlerin (Yahudi, Cezayir, Fransız) müziğini bir potada eritmesi olduğu değerlendirilir...

Gaston Ghrenassia'nın Türkiye'de de tanınması Fransa ile eşzamanlıdır. 1962 yılında Erkan Özerman'ın her pazar günü Fransızca şarkıları sunduğu Ankara Radyosu'nun ''Eyfel'den Müzik'' adlı programında Gaston Ghrenassia'nın "Adieu mon pays" şarkısı çalınır. Daha sonra Ankara Radyosu'nı İstanbul, İzmir ve diğer yerel radyolar takip eder... Türkiye'de de bu şekilde tanınan şarkıcının diğer birçok şarkısı Türk şarkıcılarca Türkçe seslendirilir. Ajda Pekkan’dan (ki Olympia’da şarkıcı ile beraber konser vermişlerdir), Kamuran Akkor'a, Selçuk Ural’dan Tanju Okan’a birçok Türk popçusunun seslendirdiği şarkılar Gaston Ghrenassia’na aittir. Aklımızda kalan ve bilinen en güzel şarkısı ‘’Zingarella Zingarella’’ şarkısıdır.

Gaston Ghrenassia, şarkılarının Fransa’da ve dünyada tanınmaya başladığı dönemde adını işte hepimizin bildiği ‘’'Enrico Macias'’’ (Enriko Masyas) olarak değiştirir.

Ancak Enrico Macias’ın hayatı hiç de kolay olmaz. Her göçmen gibi hep arafta kalır. Enrico Macias, kimilerine göre ‘’sömürgeci’’dir, kimilerine göre ‘’Siyonist’’tir, kimilerine göre Fransa’yı istila eden ‘’pis Araplar’’dan birisidir. Ancak gerçek olan bir şey varsa da o da Enrico Macias'ın Paris’te hep bir yabancı olarak kaldığıdır. 

Aslında ben Gaston Ghrenassia’ı, pardon Enrico Macias’ı anlatmayacaktım. Yazımın başlığında da olduğu gibi onun 1961 yılında Cezayir'den Fransa'ya gelirken gemide bestelediği "Adieu mon pays" (Hoşçakal ülkem) adlı şarkısını anlatacaktım.

Öyleyse gelelim bu şarkıya.

Adieu Mon Pays

Enrico Macias, Sezen Cumhur Önal’a verdiği bir röportajda memleketinden ayrılırken memleketine (Cezayir) duyduğu özlem nedeniyle bu şarkıyı yaptığını anlatır.

Şarkı güzel bir gitar solosu ile başlar. Gitarın melodisiyle sözlerinin hüznü mükemmel uyum sağlar. Sözleri; memleket hasreti ve memlekette kalan sevgilinin mavi gözlerini hatırlatan denizden, limandan ayrılan gemiden bahseder.

‘’Adieu mon pays’’ (elveda ülkem) diye başlar şarkı… Ve devam eder hazin hazin: ‘’Ülkemi terk ettim, evimi terk ettim, güneşimi terk ettim, terk ettim mavi denizimi… ( J’ai quittè mon pays, j’ai quittè ma maison. J’ai quittè mon soleil, j’ai quittè ma mer bleue.) Bir arkadaşı terk ettim, hala görürüm gözlerini, yağmurdan, veda yağmurundan ıslanan gözlerini, gülüşünü...''  (je vois encore ses yeux. Ses yeus mouillès de pluie, de la pluie de l’adieu. Je revois son sourire...) 

Adam, Yahudi, Arap ve Fransız kültüründen harmanlayarak Avrupa çapında bir şarkı üretiyor da biz neden Türk, Kürt, Arap, Laz, Abaza, Arnavut, Çerkez, Rum, Ermeni, Yahudi kültürünü harmanlayarak dünya çapında bir şarkı üretmeyiz de gidip de bir Müslim’e, bir İbo’ya hapsolup kalırız, akıl alır gibi değil!... Müzikte somutlaşmış halini gördüğümüz bu kısır döngümüz, bu halimiz, bu ahvalimiz ülkemizin en temel sorunudur aslında!...

Bu şarkının bağlantısını aşağıda veriyorum… Şarkıcının en meşhur şarkısı olan ‘’Zingarella, Zingarella’’ şarkısını da siz İnternetten bulup dinleyin artık…

Bir yazımda bahsettiğim ''rüyamdaki bütün seyahatlerimde bana eşlik etti'' diye yazdığım şarkı işte bu şarkıydı...

Bugün Pazar... Hava da ülkem gibi kapalı, kasvetli, karlı, yağmurlu ve soğuk... Tüm aklınızdan geçenleri bir araya toplayın; Suriye'yi, Şam'ı, şekeri, Arap'ı, İdlib'i, Kanalı, kananı, geçimi, Dolar'ı, dolmayanı, kadın cinayetlerini, siyasetteki öfkeyi, şiddeti, sığlığı, yasa tanımamazlığı, kuralsızlığı, hukuksuzluğu, kabalığı, kabadayılığı, yok olan eğitimi.... Ondan sonra bu şarkıyı dinleyin... Hazin hazin dinleyin, mahzun mahzun dinleyin, melül melül dinleyin, meyus meyus dinleyin... Ne yazık ki neşeli bir şarkı değildir bu şarkı... Tam da havaya, ülkeye ve gündeme uygun bir şarkıdır diye düşünüyorum: Adieu Mon Pays (elveda ülkem)

Ben yine de sizlere sıcacık, sımsıcacık, mutlu, musmutlu (!) güzel bir Pazar günü diliyorum...

Osman AYDOĞAN

Enrico Macias; Adieu Mon Pays
https://www.youtube.com/watch?v=qaSVOa9aqQA

1978 Cezayir doğumlu, Kanadalı şarkıcı, söz yazarı, güzel sesli kadın;
Lynda Thalie da ''Adieu Mon Pays''ı çok güzel yorumlamış:
https://www.youtube.com/watch?v=ZEtmA0plPBY

Şarkının sözleri

J’ai quittè mon pays,

Yurdumdan ayrıldım...
j’ai quittè ma maison
Evimden ayrıldım...

Ma vie, ma triste vie

Hayatım, hüzünlü hayatım
Se traîne sans raison
Sürünüp gidiyor sebepsiz...

J’ai quittè mon soleil,

Güneşimi terk ettim...
j’ai quittè ma mer bleue
Terk ettim mavi denizimi...

Leurs souvenirs se reveillent,

Hatıralar canlanıyor...
Bien aprës mon adieu
Elveda dedikten çok sonra ben...

Soleil, soleil de mon pays perdu

Güneş... Kaybolan ülkemin güneşi...
Des villes blanches que j’aimais,
Sevdiğim beyaz şehirleri...

Des filles que j’ai jadis connu

Bir zamanlar tanıdığım kızlar...
J’ai quittè une amie,
Kız arkadaşımı terk ettim,

je vois encore ses yeux

Hala gözlerini görüyorum onun...
Ses yeus mouillès de pluie, de la pluie de l’adieu
Yağmur ve vedanın çiselemesiyle ıslanmış gözlerini... 

Je revois son sourire...

Gülümsemesini görüyorum yeniden...
Si prës de mon visage
Yüzüme bu kadar yakın...

Il faisait resplendir

Işıldatırdı...
Les soirs de mon village
Köyümün akşamlarını...

Mais du bord du bateau, qui m’èloignait du quai

Fakat beni rıhtımdan uzaklaştıran geminin güvertesinde...
Une chaîne dans l’eau
Bir zincir...
a claquè comme un fou
Çılgın gibi şıngırdadı suyun içinde...

J’ai longtemps regardè

Uzun süre bakakaldım...
Ses yeux bleus qui fouillent
Gittikçe uzaklaşan mavi gözlerine...

La mer les a noyè

Deniz boğdu gözlerini...
Dans le flot du regret
Pişmanlığın ve hüznün dalgasında...


 


Yorumlar - Yorum Yaz