Aklıselime Davet
Osman AYDOĞAN, 13 Eylül 2015
Fatih, İstanbul’u fethettikten sonra, Bizans’ın ünlü bir kâhininin zindanda olduğunu öğrenir. Kâhini huzura çağırır, sorar: “Seni niye zindana kapattılar?” Kâhin, Kral Konstantin’in geleceği öğrenmek için kendisini çağırdığını, krala “Sonunuz yaklaştı, Bizans yıkılacak, Türklerin eline geçecek” demesi üzerine kralın kızdığını, kendisini zindana attırdığını söyler.
Fatih, “Bizans’ın sonunu görmüşsün, peki bizim geleceğimiz ne olacak” diye sorar. Kâhin, “Sizin sonunuz da Bizans’a benzeyecek” der. Fatih’in, “Nasıl olur, Anadolu’da birliği sağladık, Balkanlar elimize geçti, akıncılarımız Avrupa ortasında at oynatıyor” itirazı üzerine kâhin, “Sizi parça parça koparacaklar” öngörüsünde bulunur.
Gerçekten Osmanlı İmparatorluğu parça parça koparıldı, Sevr Antlaşması’yla son nokta konulacakken Atatürk ve silah arkadaşlarının çabası, özverisi ile bu süreç durduruldu, geri kazanımlar başladı.
Emevilerin yıkılmasından sonra, Endülüs’te (Güney İspanya) Endülüs Emevi Devleti 756’da kuruldu ve 1492’ye değin 736 yıl süreyle varlığını sürdürdü.
Türklerin Anadolu’daki birliği Fatih’le sağlandı. Bu birliğin kuruluşunu 1450 yılı olarak alsak henüz birliğin kuruluşunun üzerinden 565 yıl geçmiş olacak, Endülüs Emevi Devleti’nin yaşam süresi kadar değil henüz.
Sanıyoruz ki Anadolu’nun mülkiyeti sonuna kadar bize ait. Etrafımızdaki ve uzaklardaki aç kurtların ve akbabaların varlığını görmezden geliyoruz.
Din kıskacından, mezhep kıskacından ve ırk kıskacından kurtularak, kimseyi ötekileştirmeden, nefret söylemini kullanmadan, farklılıklarımızı bir zenginlik olarak görüp bir ve barış içinde yaşayamazsak korkarım ki Bizans kâhininin Fatih’e söylediği kehânet gerçekleşecektir.
Evrensel kuraldır: Yaklaşmadığımız her şey bizden uzaklaşır.
Her birimizin bu anlamda kimseye ders vermeden örnek olma sorumluluğumuz vardır.
Osman AYDOĞAN