Ali Kızıltuğ
13 Aralık 2020
‘’Ne zaman bir köy türküsü duysam, şairliğimden utanırım’’ derdi ‘’Türküler Dolusu’’ isimli şiirinde Bedri Rahmi Eyüboğlu. Bugün sizlere duyduğunuzda Bedri Rahmi Eyüboğlu’na hak vereceğiniz bir türkü paylaşacağım.
Paylaşacağım türkünün sözleri aşık geleneğinin önemli temsilcilerinden, gerçek ismi Hamza Başyurt olan 1948 Sivas doğumlu Âşık Emrah’a aitt. Ancak türküyü Bedri Rahmi Eyüboğlu’nu haklı çıkaracak kadar da söyleyen Halk Ozanı Ali Kızıltuğdur.
Halk Ozanı Ali Kzıltuğ da Âşık Emrah gibi Sivas’lıdır, 1944 yılında Sivas ili Divriği ilçesi Mursal köyünde dünyaya gelir. 1969 yılında "Asr-ı Gurbet Harap Etmiş Köyümü" isimli ilk plağını çıkarır. Günümüze kadar yaklaşık 2160 eseri içeren 103 plak ve 87 albümü yayınlar. En çok Âşık Veysel Mahzuni Şerif’ten etkilenir.
"Baykuşlara Kalan Köy" ve "Sorma Efendim" adında iki kitabı yayımlanır.
Alı Kızıltuğ’un "Asr-ı gurbet harap etmiş köyümü" ve ''Benim o köylerden alacağım var'' türküsü 1972 yılından, 14 yaşından beri memleketinden, şehrinden, kasabasından, köyünden, baba ocağından ayrı kalan beni ve benzer kaderi yaşayan herkesi anlatır sanki: (Mehmet Özbek, "Folklor ve Türkülerimiz", Ötüken Neşriyat, 1994, s.251)
Asr-ı gurbet harap etmiş köyümü
Asr-ı gurbet harabetmiş köyümü
Bülbül gidip baykuş konmuş gel hele
Ben ağayım ben paşayım diyenler
Gapıları kitlemişler gel hele
Bir ev burda bir ev garşıda kalmış
Sorun hele bizim gomşular nolmuş
Gırk senelik ağaç kurumuş kalmış
Bizim köye benzemeyi gel hele
Yanarım da ben bu derde yanarım
Bizim eli bulanacak ararım
Güzellere sıra vermeyen pınarın
Daşlarına baykuş konmuş gel hele
Gel ki çoban gel ki dertleşek bari
Dağlarda meleşen kuzular hani
Tanıdın mı beni çoban Ali'yim Ali
Kaç Ali gitti tanıdın ki gel hele
Saz elimde şu elleri gezerdim
Dertli idim bazı destan yazardım
Sen Ali'ysen niye saçın ağarttın
Kızıltuğ'a benzemeyi gel hele.
Benim o köylerden alacağım var
Varıp gideceğim gine baba yurduna
Benim o ellerde çok alacağım var
Orada tutuldum yar gönül derdine gidem
Benim o yurtlarda çok alacağım var
Ayağıma diken batar ağlardım
Kayış yoktu bele sicim bağlardım
Bulandık suyuydum deli çağlardım gidem
Benim o ellerde çok alacağım var
Köyün sığırını babam yayardı
Yedi gardaş aldığıyınan doyardı
Odaya girdikmiydi dayım guvardı
Benim o dağlarda alacağım var
Orada görmedik baharı yazı
Orada görmedik ördeği kazı
Fakir diye vermediler sevdiğim kızı
Benim o köyümde çok alacağım var
Kızıltuğ’um dönüş oldu geriye
Şimdi bakıyorum da gardaş nerden neriye
Çekeceğim kafayı basacağım mermiye
Benim yama dağlarında alacağım var.
Ali Kızıltuğ'un iki ayrı türküsünden iki ayrı dize:
‘’Kızıltuğ'um nedir suçum,
felekten alırım öcüm,
güz gelmeden kalktı göçüm,
yaylalardan sorun sorun...
Allı morlu giymiş miyim
düğün bayram görmüş müyüm
Kara kına yakmış mıyım
ellerimden sorun sorun…’’
***
‘’Yine bu başımdan bir duman kalkar
Gözlerin aklıma düştüğü zaman
Sanki yağmur yağar şimşekler çakar
Sözlerin aklıma düştüğü zaman
Kızıltuğ'um zehir ettin aşımı
Dağlara yolladım gönül kuşumu
İçip duvara vururum başımı
Saçların aklıma düştüğü zaman…’’
Ali Kızıltuğ, 1971 yılında tüm ozanların katıldığı bir atışma yarışmasında birinci seçilir. 2009 yılında Ankara Gazi Üniversitesi'nde Divriği Vakfı tarafından tarafından “Yaşayan En Ünlü Ozan Ödülüne” layık görülür. 2011 yılında İstanbul’da “Sivaslı Sanatçılar Birliği” tarafından düzenlenen "Ustaya Saygı" isimli programda yılın ozanı seçilir. 2012 yılında “Ankara Halk Ozanları Derneği” tarafından "Ustaya Saygı" ve “Yılın Ozanı Ödülü” verilir.
Anadolu’da köyden kente göçün yoğun olarak yaşandığı yıllarda, sazı ile sözü ile bağrına ateşler düşen gurbetteki insanların sıla özlemini dindirmesine yardımcı olur.
Bir neslin kulağında kalan sestir Ali kızıltuğ.
Ali Kızıltuğ, bir Mahsuni Şerif, bir Neşet Ertaş ayarında olmasına rağmen ne yazık ki pek tanınmamıştır. Vizyona yeni giren ‘’Naim’’ filminin fragmanında Cem Adrian’ın sesinden bu türküsü verilince tanımayanlar belki de ‘’bu bağrı yanık türkü de nedir?’’ diye sorup, araştırırlar da tanırlar umarım.
Ali Kızıltuğ, hayata bakışını da şöyle ifade eder: "Ne yârimden vazgeçtim, ne sazımdan, ne de vatanımdan vazgeçtim. Nasıl Mursal'dan geldiysem o mazlum, sefil, tertemiz bir köylü çocuğu isem şimdi de aynıyım."
Ali Kızıltuğ, söylediği gibi nasıl Mursal’dan geldiyse, geldiği gibi mazlum, sefil, tertemiz bir köylü çocuğu olarak yine 2017 yılının 13 Aralık’ında 73 yaşında iken bu sefer ebedî olarak Mursal köyüne döner; Mursal köyünde, evinin tam karşısındaki çok sevdiği Yamadağ'ını görecek şekilde defnedilir… (45’lik bir plağının adı da ‘’Yama Dağları’’ idi.)
Kendisi de Sivaslı olan RP İstanbul eski milletvekili Mukadder Başeğmez Ali Kızıltuğ hakkında şu bilgiyi veriyor: ‘’Ali Kızıltuğ Ankara Büyükşehir Belediyesinde müstahdem kadrosunda bulunuyordu. Melih Gökçek Belediye Başkanı olunca "ya müstahdemlik yaparsın, ya da gidersin" diye Ali Kızıltuğ’u huzursuz etmişler. Ali Kızıltuğ anamın ahbabıydı, ondan rica etmiş. Melih Gökçek’e ulaştım. Konuyu anlattım. Sağolsun Melih Gökçek ricamızı kırmadı da Ali Kızıltuğ maaşını alarak ozanlığına devam etti ve oradan da emekli oldu. Bir gün hasta olduğunu duydum. Sabah kalkıp biraderime telefon edip, ziyaretine gidelim dedim. Birader; abi Ali Kızıltuğ dün vefat etti dedi. O da benim içimde ukde olarak kaldı.’’
Bu sene içerisinde Yama Dağı'nın etrafından geçerek beş altı kez Sivas – Malatya’ya gittim geldimdi, kış günleriydi, Mursel Köyünün yakınından geçerken ya sabah daha güneş doğmamıştı ya da akşam erken olmuş hava kararmıştı bir türlü Mursel Köyüne gidip de merhumun mezarını ziyaret edememiştim. Bu da benim içimde ukde kalmıştı.
Şimdi gelelim Ali Kızıltuğ'un en bilinen türküsüne. Ama önce Âşık Emrah’a ait, adı ‘’Öf Öf’’ olan sözleri:
Öf Öf
Aramıza da girmiş dağlar denizler
Gelemem diyorum sen gel diyorsun
Kar yağmış yollara örtülmüş izler
Bulamam diyorum öf öf sen bul diyorsun
Sanma bu sevgimiz sence yaygara
Ne dertler bıraktın hep sıra sıra
Sen yoksun ya öyle ıssız Ankara
Duramam diyorum öf öf sen dur diyorsun
Kızıltuğ’um da baharımı yazımı
Hangi kalem yazmış öf öf benim yazımı
Dert ortağım da olan dertli sazımı
Çalamam diyorum öf öf sen çal diyorsun.
Türkünün, asıl sahibi Ali Kızıltuğ’un ve bu türküyü mükemmel denilecek kadar güzel, farklı farklı yorumlayan Cem Adrian ve Hozan Beşir'in sesinden olan bağlantılarını yazımın sonunda veriyorum. Bu üç sesi dinlemenizi isterim. Özellikle Cem Adrian'ın ve Hozan Beşir'in farklı yorumlarını.
Ama bu türküyü dinlerken aman dikkat edin derim. Türkünün sözleri bir başka vuruyor insanı, sazın telleri bir başka vuruyor, türkünün içinde geçen ‘’Ankara’’ bir başka. Cem Adrian'ın tarifi bir imkânsız yorumu bir başka vuruyor, Hozan Beşir’in tarifi bir mümkünsüz yorumu bir başka vuruyor. Türküdeki ‘’Öf Öf’’ sözleri ise bu vurgunlardan sonraki son darbeyi indiriyor. Öf Öf.
‘’Sen yoksun ya öyle ıssız Ankara
Duramam diyorum öf öf sen dur diyorsun’’
Türküyü her dinlediğimde, göğüs kafesime hapsolmuş kalbim, kafesine hapsedilmiş yabani kuşlar gibi çırpın çırpın çırpınır. Ben kalpten gidersem eğer bu türküler yüzünden giderim. Zaten... Neyse... Öf Öf.
‘’Aramıza da girmiş dağlar denizler
Gelemem diyorum sen gel diyorsun’’
Zemheri aylarının bu ilk gününde türkünün Cem Adrian ve Hozan Beşir'in yorumlarını dinlerken, hoparlörün sesini açabileceğiniz kadar açın, sonra bırakın gamı, kederi kasveti, özlemi, hasreti, sizin yerinize sanatçılar desin; Öf Öf.
İsterseniz siz de içinizden veya dışınızdan eşlik edersiniz. Öf Öf.
Öf Öf.
Hani Cicero derdi ya; ‘’ölmüşleri yaşatan, yaşayanların bellekleridir’ diye. Ben de Cicero’nun bu sözüne uyarak, bugün, vefat yıldönümünde Ali Kızıltuğ'u saygıyla anıyorum. Ruhu şâd, devri daim olsun.
Osman AYDOĞAN
Halk Ozanı Ali Kızıltuğ’un sesinden ve sazından ‘’Öf Öf’’:
https://www.youtube.com/watch?v=NJA4iEmxI3g
Cem Adrian, ‘’Öf Öf’’ (Sen gel diyorsun):
https://www.youtube.com/watch?v=4cz7LNmfXPo
Hozan Beşir, ‘’Öf Öf’’:
https://www.youtube.com/watch?v=u1fc4F6Tcr4
Hazır Ozan Beşir’i dinlemişken, bu sesi beğenmişseniz, gelin onun ‘’Bilen Gelsin’’ türküsünü de dinleyin. Sanki Ali Kızıltuğ ‘’Gelemem diyorum sen gel diyorsun’’ derken Hozan Beşir de bu siteme cevap verir gibi ‘’Bilen gelsin’’ demektedir:
Hozan Beşir, ‘’Bilen Gelsin’’:
https://www.youtube.com/watch?v=bmKfczQ6QJo
Bilen Gelsin
Açma yaram derin derin
Dermanını bilen gelsin
Başka tabipler istemem
Beni derde salan gelsin
Ömür bir nefes arası
Size de gelir sırası
Bu yara gönül yarası
Beni derde salanl gelsin
Söz ve bestesi Rıdvan Çıracıoğlu’na ait...