İncecikten bir kar yağar tozar Elif Elif diye…
21 Ocak 2021
Geç geldi ama kar iyi geldi. İstanbul’da bile çatılarda ve yüksek yerlerde hala kar duruyor. Anadolu ise baştan başa kar altındadır. Yüksek yerlerde, rüzgâr ve tipi altında kar uğuldaya uğuldaya oradan oraya savrulup duruyor. İşte böylesine tozan kar bana Karacaoğlan’ı ve onun ‘’İncecikten bir kar yağar tozar Elif Elif diye’’ başlayan şiirini, bu şiirden bestelenen şarkıyı hatırlatıyor.
Karacaoğlan
Karacaoğlan, âşık edebiyatının en önemli saz şairlerindendin birisidir. Karacaoğlan’ın doğduğu yer hakkında birçok rivayet bulunuyor. Bu rivayetlere göre Karacaoğlan’ın; Feke, Osmaniye, Gaziantep, Kilis, Aksaray, Elbistan, Binboğa, Ermenek, Mut ve Kırşehir Çiçekdağı illerinden olduğu iddia ediliyor. Hatta Balkanlı, Belgradlı olduğu bile söyleniyor. Bu rivayetlerin içinde en kuvvetli olanı Karacaoğlan’ın Osmaniye ili Düziçi ilçesi Farsak köyünden olduğudur. Karacaoğlan lakabıdır, asıl adının da Hasan, İsmail, Halil veya Mehmet olduğu rivayet ediliyor.
Hayatı ve çevresi hakkında kesin bilgilerin olmadığı Karacaoğlan’ın 17. yüzyılda yaşadığı bazı şiirlerine dayanarak 1606 veya 1636'da doğduğu, Toroslarda, Binboğalarda ve Tahtalı Dağlarında yaşadığı ve 1679 veya 1689 yılında öldüğü rivayet ediliyor. Dolayısıyla Çukurova ve Toroslar - Tahtalı ve Binboğa dağlarında konup göçen Avşar Türkmenlerinden olduğu düşünülüyor. Şöhreti Azerbaycan, Kırım ve Balkanlar'a kadar ulaşıyor.
Mezarının yeri de doğduğu yer gibi farklı yerlerde bulunuyor. Başdere, Sorgun, Mut, Cezel, Düziçi, Tarsus, Zemzem Dağı, Hodu Yaylası ve Karaman'ın Sarıveliler ilçesinde şairin mezarının bulunduğu rivayet ediliyor.
Karacaoğlan, aşk ve doğa üzerine yalın Türkçeyle şiirler yazıyor. Şiirlerinde gurbeti, ayrılığı, ölümü, özlemi konu ediniyor.
Karacaoğlan’ının bu şiirlerinden ‘’İncecikten bir kar yağar tozar Elif Elif diye’’ diye başlayan şiiri şiirlerinin en güzeli olarak biliniyor. Ancak bu şiir, Karacaoğlan’ının diğer şiirlerine nazaran coşkusu daha az ancak daha duygulu bir şiiri oluyor.
Elif
Arap alfabesinin ilk harfi olan ve aynı zamanda da Arap rakamlarında bir rakamını ifade eden ‘’Elif’’ harfi, özellikle klasik Fars ve Türk edebiyatlarında bir simge, hatırlatma ve benzetme unsuru olarak sevgilinin başta boyu olmak üzere çeşitli vasıflarını ifade etmek için yaygın biçimde kullanılıyor. Türk edebiyatında manzum eserlerde sevgilinin boyu, uzunluğu ve düzgünlüğü sebebiyle ‘’Elif’’e veya selviye benzetiliyor.
’’Elif’’ adı, Arap alfabesinin ilk harfi olmasından dolayı ilk doğan kız çocuğuna ad olarak veriliyor. Daha çok Anadolu'da kullanılıyor. Araplarda ‘’Elif’’ ismi kullanılmıyor… Araplarda ilk doğan kıza Arap rakamlarında ''bir'' anlamına gelen ‘’Vahide’’ ismi kullanılıyor.
İncecikten bir kar yağar tozar Elif Elif diye
Karacaoğlan’ının ’İncecikten bir kar yağar tozar Elif Elif diye’’ adlı şiiri ilgili olarak da hayatı hakkında olduğu gibi çeşitli rivayetler bulunuyor.
Bir rivayete göre Karacaoğlan, Kırşehir ili, Çiçekdağı (Mecidiye) ilçesi Mamalı köyünden Rıdvan adlı bir Türkmen’in oğlu oluyor. Bu bölgenin ağası olan Sarı Haliloğlu'nun kızı Elif'e âşık oluyor. Karacaoğlan Elif’i kaçırmak istiyor. Başarısız olunca da ağa korkusundan kaçarak Toroslardaki Türkmen beylerine sığınıyor. Ağadan korktuğu için memleketine dönemeyen Karacaoğlan, sazı omuzunda Elif'in aşkıyla diyar diyar dolaşıyor. (Müjgân Cumbur, ‘’Karacaoğlan, Şiirler’’, MEB. Yay., 2001)
Kerameti kendinden menkul ismini telaffuz bile etmek istemediğim bir zat ise Salâh Birsel’in hatıra kitabından (‘’Hacivat Günlüğü’’, Ada Yayınları, 1982) yola çıkarak ‘’Zaman’’ın bir FETÖ gazetesinde “Karacaoğlan’ın Karı Meğer ‘İncecik’ Yağmazmış!” (11 Şubat 2008) başlığı ile yazdığı bir makalesinde Karacaoğlan’ın kar için söyleyip Elif’i çağrıştırdığı ‘’ince’’ sıfatının kardan değil de Elbistan’ın ‘’İncecik’’ köyünden geldiği anlamını çıkarıyor. Ki bu iddianın hiçbir bilimsel temeli bulunmuyor. Bu iddia doğru olsaydı Türkçeyi arı ve duru mükemmel bir şekilde kullanan Karacaoğlan, “İncecikten bir kar yağar” yerine ‘’İncecik'te bir kar yağar..." şeklinde kullanırdı.
Bu iki rivayet de Karacaoğlan’ın hayat hikâyesine uymuyor.
Anonim bir rivayete göre; Toroslarda üç direkli, çok direkli Yörük çadırları kara kışta ayrı bir güzellik sergiliyor. Karacaoğlan ile sevdiği Elif’e oba beyinin oğlu huzur vermiyor. Kışın karlar rüzgâr ve tipi etkisiyle oba çadırların üzerinden sökülüp sökülüp yerlerinden havaya savruluyor. Karlar havada tozarken rüzgâr ve tipinin de etkisiyle Karacaoğlan’a oba beyinin oğlu nedeniyle göremediği Elif’in adını fısıldıyor. Sonrasında tipi ve rüzgâr sesleri Elif’e dönüşüyor:
‘’İncecikten bir kar yağar
Tozar Elif Elif diye
Deli gönül abdal olmuş
Gezer Elif Elif diye.’’
Doğru rivayetin de bu olduğunu değerlendiriyorum.
Bu şiir, Âşık Veysel dâhil âşıklar ve saz sanatçıları tarafından türkü formatında söyleniyor. Bu şiiri Sadettin Kaynak segâh makamında besteliyor, başta Müzeyyen Senar olmak üzere Muazzez Ersoy, Melihat Gülses gibi değişik sanatçılar tarafından seslendiriliyor. 1997 yılında kurulan müzik grubu ‘’İncesaz’’ın 2007 Haziran ayında çıkardığı beşinci albümü olan ‘’Beş/Elif’’ albümünün 9. şarkısı olarak yer alıyor.
Bir dayanışma konseri
Bu seslendirmelerin ve yorumların hepsi güzel bulunuyor. Ancak bu şarkı bir yerde öyle bir icra ediliyor ki daha önce seslendirilenlerden hepsinden çok daha güzel seslendiriliyor.
Yaşadığımız salgın hastalık nedeniyle bu salgından olumsuz olarak etkilenen ve geçimini sadece müzik yaparak sağlayan müzisyenler için Anadolu Müzik Kültürleri Derneği ve Ankara Büyükşehir Belediyesi Kent Konseyi tarafından 26 Aralık 2020 Cumartesi günü ortaklaşa ''Müzik Üreticileri İçin Dayanışma Konseri'' düzenleniyor. Bu konserin geliri bu durumda olan 40 müzisyene paylaştırılıyor.
Bu şarkıda Kayseri Erciyes Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Oya Levendoğlu, kendisi ses sanatçısı olmamasına rağmen hem ud çalıyor hem de bu şarkıyı söylüyor. Kendisine de aynı fakültede görev yapan Dr. Öğretim Üyesi Nargiz Eminova ve farklı profesyonel grubuplarda perküsyonist olarak görev yapan Mustafa Göçer eşlik ediyor.
Konserde icra edilen Karacaoğlan'ın bu şarkısını dinlemeyen ‘’Elif desin be desin’’ ancak ‘’Karacaoğlan dinledim’’ demesin. Oya Levendoğlu'nun mistik bir isyan ve ruhunuzun derinliklerinde hissettiğiniz bir feryâd, bir figân halinde söylediği bu şarkıyı dinlerken Elif olasınız geliyor, rüzgârın, tipinin dağ başlarında savurduğu kar olup Elif, Elif diye inleyesiniz geliyor, ardından üstüne sicim gibi yağmur yağmış, sonra da üstüne güneş vurmuş bir kar gibi ılgıııın ılgın eriyip yok olasınız geliyor.
''Elif kaşlarını çatar
Gamzesi sineme batar
Ak elleri kalem tutar
Yazar Elif Elif diye.''
Osman AYDOĞAN
Prof. Dr. Oya Levendoğlu; ‘’İncecikten bir kar yağar’’:
https://www.youtube.com/watch?v=RDrWo9mLc5k&feature=youtu.be
İncecikten bir kar yağar tozar Elif Elif diye
İncecikten bir kar yağar
Tozar Elif Elif diye
Deli gönül abdal olmuş
Gezer Elif Elif diye
Elif'in uğru nakışlı
Yavru balaban bakışlı
Yayla çiçeği kokuşlu
Kokar Elif Elif diye
Elif kaşlarını çatar
Gamzesi sineme batar
Ak elleri kalem tutar
Yazar Elif Elif diye
Evlerinin önü çardak
Elif'in elinde bardak
Sanki yeşil başlı ördek
Yüzer Elif Elif diye
Karacaoğlan emelerim
Gönül sevmez değmelerin
İliklenmiş düğmelerin
Çözer Elif Elif diye
Baki Yaşa Altınok, "Öyküleriyle Kırşehir Türküleri, Destanları, Ağıtları" (Oba Yayıncılık, 2003) adlı kitabında şiiri şu şekilde aktarır: (S. 53-54)
İncecikten bir kar yağar
Tozar Elif Elif deyi
Deli gönül abdal olmuş
Gezer Elif Elif deyi
Elif'im uğru nakışlı
Yavrı balaban bakışlı
Yayla çiçeği kokuşlu
Kokar Elif Elif deyi
Elif kaşlarını çatar
Gamzesi sineme batar
Ak elleri kalem tutar
Yazar Elif Elif deyi
Evlerinin önü çardak
Elif'in elinde bardak
Sanki yeşil başlı ördek
Yüzer Elif Elif deyi
Karac'oğlan eğmelerin
Gönül değmez değmelerin
İliklemiş düğmelerin
Çözer Elif Elif deyi