Libya’daki rüyalar
04 Haziran 2021
Bu sayfalarda Libya’daki gelişmeleri aktarmıştım… Libya hakkında daha önce bu sayfalarda dört yazı yazdım. Bu beşinci yazım. Libya hakkındaki son yazımı 26 Mart 2021 tarihinde, ondan önceki yazımı da 02 Ocak 2021 tarihinde yazmıştım. Ancak o günden bugüne, biz içeride dikkatimizi Montrö konusunda ve tarikat ehli cübbeli, takkeli amiral konusunda kaygılarını dile getiren amirallerle, mayfa videolarıyla, Mustafa Kemal Atatürk’e hakaretin merkezi haline getirilen Ayasofya imamlarıyla meşgulken, ben de Fatih Sutan Mehmet tarihine dalmışken Libya’da köprülerin altından yine çoook sular gürül gürül aktı…
Önce Libya’daki gelişmeleri tarih sırasına göre kısaca özetlemek istiyorum… Bugün ne olduğunu anlamak için dün ne olduğunu hatırlamak gerekiyor…
Libya’da iç savaş ve Türkiye’nin tutumu
2011 yılında Muammer Kaddafi'nin devrilmesi sonrasında iç savaşa sürüklenen Libya, iki ayrı yönetim bölgesine bölünür. Bir tarata BM'nin tanıdığı Trablus merkezli Ulusal Uzlaşı Hükümeti (UUH) ve diğer tarafta ise Tobruk merkezli Temsilciler Meclisi… Almanya’sından Fransa’sına, BAE’inden Fas’ına, Rusya’sından Mısır’ına kadar tüm ülkeler hem de çoğunluğu Hristiyan olmasına karşın Libya’daki birbiriyle savaşan bu iki taraf ile 2011 yılından beridir görüşerek arabuluculuk rolünü oynarlar… Barış görüşmeleri de hep bu ülkelerin başkentlerinde yapılır.
Ancak Türkiye, daha doğrusu AKP Hükumeti; Libya’da savaşan bu iki taraf da Libyalı ve her iki taraf da Müslüman olmasına rağmen Libya’da savaşan her iki grup arasında bir ‘’büyük’’ olarak arabulucu olacağına, birbiri ile savaşan Müslümanları barıştıracağına, iç savaşın başından beri sadece ve sadece savaşanlardan bir tarafı ile UUH ile ve onun lideri Serraj ile görüşür, onların yanında saf tutar, Tobruk merkezli Temsilciler Meclisi’ne ve onun lideri Hafter’e açık açık düşmanlık besleyerek Hafter’i darbecilikle suçlar…
Barış görüşmeleri
Sonuç mu? Libya ile ilgili hiçbir barış görüşmesinde Türkiye’nin adı geçmez… Sonuç Türkiye’nin bütün masalardan dışlanması olur. Söylediğim gibi bütün barış görüşmeleri, arabulucu olan ülkelerin başkentleri olan Paris’te, Berlin’de, Cenevre’de, Abu Dabi’de, Fas’ta ve Tunus’ta yapılır.
Bu barış görüşmelerinin önemlilerinden kısaca bahsetmek istiyorum.
Birinci Berlin Konferansı
Bu barış görüşmeleri kapsamında Libya'da kalıcı ateşkes ve siyasi sürecin başlatılması amacıyla 19 Ocak 2020 tarihinde Berlin'de Almanya Başbakanı Angela Merkel'in ev sahipliğinde bir konferans düzenlenir. Bu konferansın resmi amacı olarak; ‘’Birleşmiş Milletlerin çabalarına destek vermek, çatışmaların durması, taraflar arasında karşılıklı güven ortamının tesis edilmesi, Libya'nın toprak bütünlüğünü esas alan kalıcı bir barış anlaşması’’ olarak ifade edilir. . .
Bu konferansa Türkiye, Rusya, Çin, Mısır, Birleşik Arap Emirlikleri, İngiltere, Fransa, Almanya, İtalya ve Kongo Cumhuriyeti ile Afrika Birliği ve Arap Birliği liderleri katılır. Konferansta liderler, Libya'ya her türlü dış müdahalenin son verilmesi ve BM'nin silah ambargosu kararının uygulanması konusunda uzlaşırlar..
Cenevre Ateşkes anlaşması
Tarafların, son olarak 23 Ekim 2020 tarihinde Cenevre vardıkları ‘’ateşkes anlaşması’’ artık kalıcı hale gelir. Bu anlaşmada ayrıca ülkeyi seçimlere götürecek siyasi sürecin koordinasyonu amacıyla Libya Siyasi Diyalog Forumu (LSDF) oluşturulur.. Bu ateşkes anlaşması uyarınca Libya’daki yabancı askerî güçlerin üç ay içerisinde Libya’yı terk etmesi öngörülür…
LSDF Tunus görüşmeleri
Ardından Libya’daki iç savaş taraflarının temsilcilerinin oluşturduğu Libya Siyasi Diyalog Forumu 09 Kasım 2020 tarihinde Tunus'ta yapılan görüşmelerde Libya’da devlet başkanlığı ve parlamento seçimlerinin 24 Aralık 2021 tarihinde yapılması üzerine mutabakata varılır.
LSDF Cenevre görüşmeleri
LSDF kapsamında 21 aday arasından yeni Başkanlık Konseyi Başkanı ve yardımcılarını seçmek amacıyla 01-05 Şubat 2021 tarihleri arasında İsviçre'nin Cenevre kentinde toplantılar yapılır. .
Bu toplantılar sonucunda; LSDF üyeleri arasında, Libya içinde bugüne kadar siyasetin en ön sırasında yer alan ve bu nedenle de "tartışmalı" kabul edilen isimlerin yerine daha az tanınmış yeni yüzler tercih edilerek cumhurbaşkanlığı makamına denk gelen Başkanlık Konseyi Başkanlığına Muhammed Menfi, Başbakanlık görevine de ülkenin batısındaki aşiretlerin desteklediği nüfuzlu iş adamı Abdulhamid Dibeybe ve Başkanlık Konseyi üyelikleri için de Musa el-Koni ve Abdullah el-Lafi seçilir. …
Bu seçim hem Libya içindeki aktörler hem de uluslararası toplum tarafından memnuniyetle karşılanır. Yeni yönetim, 10 ay gibi kısa bir sürede ülkeyi seçimlere götürecektir.…
Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi açıklaması
Bu gelişmeler üzerine 10 Şubat 2021 tarihinde Birleşmiş Milletler Genel Kurulu'nun en güçlü organı olan Güvenlik Konseyi, Libya'daki gelişmelerle ilgili ortak bir açıklama yapar.
Güvenlik Konseyi’nn yaptığı açıklamada; Libya'daki taraflara destek veren ülkelere de çağrıda bulunarak bu ülkelerden Libya için hâlâ geçerli olan BM silah ambargosuna ve sağlanan ateşkese uymalarını ister.
Libya’da yeni bir hükumet: Ulusal Birlik Hükumeti
İç savaş çatışmalarının bir cephesini oluşturan Sirte kentinde 10 Mart 2021 tarihinde oturumda Libya Parlamentosu 2'ye karşı 132 oyla yeni Ulusal Birlik Hükümeti’nin kurulmasını onaylanır. Bu şekilde Libya'da, ülkeyi 24 Aralık'ta seçimlere götürecek geçici Ulusal Birlik Hükümeti de resmen kurulmuş olur. Yani artık ne BM'nin tanıdığı Trablus merkezli Ulusal Uzlaşı Hükümeti (UUH) ne de diğer taraftaki Tobruk merkezli Temsilciler Meclisi kalmıştır. Artık her iki tarafların da kabul ettiği tek bir Libya Hükumeti vardır: Ulusal Birlik Hükümeti
Bu şekilde 2014'teki seçimler sonrasında ikiye ayrılan Libya Meclisi, ilk kez 10 Mart 2021 tarihindeki bu oturumda bir bütün olarak bir araya gelmiş olur.
Yeni hükumetin kurulması üzerine Ulusal Uzlaşı Hükümeti Başbakanı ve Devlet Başkanlığı Konseyi Başkanı Fayiz Serrac Trablus'ta 16 Mart 2021 tarihinde düzenlenen törenle görevi Başkanlık Konseyi Başkanı Muhammed Menfi ve Başbakan Abdülhamid Muhammed Dibeybe'ye devreder. .
BMGK: Yabancı askerler Libya'dan çekilsin
BM Güvenlik Konseyi, 13 Mart 2021 tarihinde yaptığı bir açıklama ile Libya'daki yabancı askerî birlikler ile paralı askerlerin "derhal çekilmesi" çağrısını yineler.
AB Irini misyonunu uzatır
Avrupa Birliği Bakanlar Konseyi, Mayıs 2020'den bu yana Doğu Akdeniz'de Libya'ya yönelik Birleşmiş Milletler'in silah ambargosu kararını denetlemek üzere görev yapan İrini adlı askerî deniz misyonunun süresini 31 Mart 2023 tarihine kadar uzatır…
Fransa, Almanya ve İtalya'nın dışişleri bakanları Libya’da
Libya'da geçici birlik hükümetinin 16 Mart 2021 tarihinde yemin edip işbaşı yapmasının hemen ardından 25 Mart 2021 tarihinde Fransa, Almanya ve İtalya'nın dışişleri bakanları Libya’da Libya Ulusal Birlik Hükümeti’nin Dışişleri Bakanı Necla el-Menguş’iyi ziyaret ederler. Bu ziyaretin esas amacının ülkeyi 24 Aralık 2021 tarihinde seçimlere götürecek geçici birlik hükümetine destek vermek olduğu ifade edilir…
Bu ziyaret kapsamında Libya Dışişleri Bakanı Menguş, Fransa Dışişleri Bakanı Jean-Yves Le Drian, Almanya Dışişleri Bakanı Heiko Maas ve İtalya Dışişleri Bakanı Luigi Di Maio ile başkent Trablus'taki Başbakanlık ofisinde ortak basın açıklaması yaparlar.
Bu ortak basın açıklamasında Menguş, Libya'nın istikrarının bölge ülkelerinin yanı sıra Avrupa'nın istikrarı için de olumlu yansımaları olacağını vurgular. Bu açıklamasında Ulusal Birlik Hükümetinin dış politika stratejisinde "Libya'nın egemenliği ilkesinin tartışma konusu olamayacağını" belirten Menguş, "Tüm paralı askerlerin acilen ülke topraklarından çıkması gerektiğini ve bunun derhal gerçekleşmesi gerektiğini yineliyoruz" diye konuşur.
Muhammed Menfi’nin ilk yurt dışı ziyaretleri
Libya Başkanlık Konseyi Başkanı Muhammed Menfi ilk yurt dışı ziyaretini 23 Mart 2021 Salı günü Paris'e yapar. Muhammed Menfi Paris’te Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ile görüşür. Macron görüşme sonrasında yaptığı açıklamada, "Libya'da bulunan yabancı güçlerin mümkün olduğunca hızlı bir şekilde çekilmesi için her şeyi yapmalıyız. Türk ve Rus savaşçılar, onlar ya da diğerleri tarafından gönderilen yabancı savaşçılar Libya'yı derhal terk etmelidir. Tek meşru güç Libya silahlı kuvvetleridir" diye açıklamada bulunur. Libya Başkanlık Konseyi Başkanı Muhammed Menfi, yardımcısı Abdullah el-Lafi ve beraberlerindeki heyet 25 Mart 2021 tarihinde ikinci yurt dışı ziyaretlerini Kahire'ye yapar. Libya Başkanlık Konseyi Başkanı Muhammed Menfi’nin üçüncü yurt dışı ziyareti de 26 Mart 2021 tarihinde İstanbul olur…
Libya Başkanlık Konseyi Başkanı Muhammed Menfi’nin ilk yurt dışı ziyaretini Batı dünyası içinden Paris’e yapması, ikinci ziyaretini Arap dünyası içinden Kahire’ye yapması ve üçüncü ziyaretini de Türkiye yapması yeni Libya hükümetinin öncelikleri açısından dünyaya verilen politik bir mesajdır da aslında… Yani Libya Ulusal Birlik Hükümeti’nin birinci önceliği Fransa ve şahsında AB ülkeleri, ikinci önceliği Mısır ve şahsında Arap ülkeleri olacağı, Türkiye’nin ise bu ülkelerden sonra olacağı değerlendirilir…
Dibeybe'nin Roma ziyareti: 31 Mayıs 2021
Libya Başbakanı Abdülhamid Dibeybe, beraberinde yedi Libyalı bakanla beraber 31 Mayıs 2021 tarihinde Roma'ya bir ziyaret yapar. Bu ziyaret esnasında İtalya Başbakanı Mario Draghi Libya Başbakanı Abdülhamid Dibeybe'yi kabul ederek bir görüşme yaparlar.. Ayrıca Libya heyeti, İtalya Dışişleri Bakanlığı'nda 30 kadar İtalyan şirketin katıldığı, "Yeni Libya, İtalyan şirketlere tanıtılıyor" adlı bir iş forumuna katılır.
Görüşmeler sonunda Dibeybe, ‘’Libya'nın yeniden inşası için birçok ülkenin desteğine ihtiyaç duyduklarını ancak İtalya'nın ayrıcalıklı konumda olduğunu, ekonomilerindeki tüm sektörlerini yeniden canlandırılması için en iyi partnerin İtalya olduğunu" söyler.
İtalya Başbakanı Draghi de, ‘’Libya'da yatırımlar için güvenlik şartlarının yerine getirilmesi gerektiğini’’ vurgulayarak ‘’ülkedeki yabancı güçler ile paralı askerlerin çekilmesini öncelikli hedefler arasında olduğunu’’ söyler… .
Libya Başbakanı Abdülhamid Dibeybe'nin bu İtalya ziyareti ve bu ziyaret sırasında iki ülke yetkililerinin verdikleri mesajlar, İtalya'nın Libya'da ekonomik ve siyasi üstünlüğü yeniden elde etmeyi amaçladığı şeklinde yorumlanır.
İtalyan basınındaki analizlerde, Dibeybe'nin Roma'nın ardından Paris'e gideceğine de dikkat çekilerek; İtalya ve Fransa'nın, Libya'da Türkiye ve Rusya'nın etkisini azaltmak için anlaşmazlıklarını bir kenara bırakıp ortak yol bulmaya çalıştığı görüşüne yer verirler…
Dibeybe'nin Paris ziyareti: 01 Haziran 2021
Libya Başbakanı Abdulhamid Dibeybe ve beraberindeki yedi bakandan oluşan heyet 01 Haziran 2021 günü Paris’te Elysee Sarayı'nda Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ile görüşürler.
Macron, Elysee Sarayı'nda Libya Başbakanı Abdulhamid Dibeybe ile görüşmelerinin ardından ortak basın toplantısı düzenler. Bu basın toplantısında Macron; ‘’ülkesinin Libya'ya karşı özel sorumluluğu bulunduğunu, Libya'daki siyasi geçiş dönemini desteklediklerini, Libya'nın askeri egemenliğine ve istikrara kavuşması gerektiğini ve Türkiye'nin ve Rusya'nın yabancı paralı askerlerinin Libya'yı terk etmesi gerektiğini’’ söyler… Ayrıca Macron, bu basın toplantısında, Dibeybe'nin talebi üzerine kanserle mücadele için 450 Fransız doktoru Libya'ya göndereceklerini belirtir…
Bu basın toplantısında Dibeybe de ‘’Fransa ile Libya arasındaki ilişkilerin resmi olarak yeniden başlamasından duyduğu memnuniyeti’’ dile getirerek ‘’Fransa'nın Libya'nın siyasi meşruiyetini güçlendirme konusunda önemli rol oynadığını, iki ülke arasındaki ortak projelerin yeniden başlamasını istediklerini ve Fransa'nın Libya'nın istikrarı ve yabancı paralı askerlerin varlığının sonlanması için katkıda bulunabileceğini’’ belirtir…
İkinci Berlin Konferansı
Tabii bu arada da Almanya’nın eli armut toplamıyordur. Almanya Dışişleri Bakanı Maas, ilki bahsettiğim gibi geçen yılın Ocak ayında yapılan Libya Konferansının ikincisinin 23 Haziran 2021 tarihinde Berlin'de yine Almanya’nın ev sahipliğinde toplanacağını duyurur... Bu konferansın ana gündem maddesi olarak ‘’24 Aralık 2021 tarihinde yapılacak olan genel seçimler ve yabancı güçlerin ülkeden çekilmesi’’ olarak belirlenir. 23 Haziran 2021 tarihinde Berlin’de düzenlenecek olan bu konferansta Libya'yı ilk kez geçiş hükümeti temsil edecektir…
Almanya Dışişleri Bakanı Maas, bu konferansın yabancı güçlerin çekilmesi konusunun tamamen netleştirmeyi amaçladığını belirterek "İlk Libya konferansında alınan kararlar geçerlidir, bunu bütün taraflar açısında açıklığa kavuşturacağız" açıklamasını yapar…
Sonuç
Artık Libya'da, her iki tarafların da kabul ettiği tek bir Libya Hükumeti vardır: Ulusal Birlik Hükumeti. Yani artık Libya’da ne BM'nin tanıdığı Trablus merkezli Ulusal Uzlaşı Hükumeti (UUH) ne de diğer taraftaki Tobruk merkezli Temsilciler Meclisi bulunmaktadır. Tüm Libya’yı temsil eden Libya Ulusal Birlik Hükumeti de görüldüğü gibi iç savaş esnasında taraf olmayan başta İtalya, Fransa ve Almanya olmak üzere AB ülkelerine ağırlık vermektedir.
AKP Hükumetinin Trablus merkezli Ulusal Uzlaşı Hükümeti (UUH)’ni BM tanıdığı için yanında yer aldıkları gerekçesinin hiçbir inandırıcılığı yoktur. Eğer AKP Hükumetinin böyle bir etik kaygısı olsaydı, BM tarafından tanınan Suriye Hükumetine düşmanlık edip de meşru Suriye Hükumetinin terör örgütü saydığı örgütlere destek verip de meşru Suriye rejimini yıkmaya kalkmazdı.
Libya iç savaşından bu yana hiçbir İtalyan, Fransız veya Alman askeri Libya’da ölmemiştir. Ancak Libya’da şimdiden parsayı toplayan ise başta İtalya, Fransa ve Almanya olmaktadır.
AKP Hükumetinin UMH ile yaptığı ve Türkiye’nin Libya’daki varlığının gerekçesi olarak gösterilen “Deniz Yetki Alanlarının Sınırlandırılmasına İlişkin Mutabakat Muhtırası” gereği Doğu Akdeniz’de hidrokarbon arama çalışmalarını sürdüren Oruçreis Araştırma Gemisi hiç de Ulusal Birlik Hükümeti’nin kurulmasının beklemeden 15 Haziran 2021 tarihine kadar Antalya limanına çekilmişti… Sahi on gün sonra 15 Haziran 2021. Oruçreis de S-400’lere mi benzeyecek? Hani S-400’lerin aktif hale getirilmesi salgın bahane edilerek Nisan 2000 yılına ertelenmişti ya. Üzerinden bir yıl iki ay geçti hala S-400’ler aktif hale getirilmeyi bekliyor.
Türkiye’nin Suriye’de verdiği şehitlerin haddi hesabı yoktur. Ancak bugüne kadar Suriye’de bir tane İtalyan, bir tane Fransız, bir tane Alman askeri ölmemiştir… Yarın Suriye’de barış yapıldığında yine avucunu yalayacak olan Türkiye’dir. Harcanan milyar dolarlar bir tarafa, ülkedeki altı milyon Suriyeli ve Suriye kuzeyinde PYD/YPG yapılanması da Suriye politikasının bonusu olarak kalacaktır her halde…
Libya’daki gelişmeler, AKP Hükumetinin İhvancı rüyalarından çok daha hızlı ve çok daha farklı bir şekilde akmaktadır...
Arz ederim.
Osman AYDOĞAN