TEMA Vakfı’na dair
01 Ağustos 2021
Türkiye’de ağaçlandırma ve çevre koruma denince akla hemen TEMA Vakfı geliyor. (TEMA Vakfı: “Türkiye Erozyonla Mücadele, Ağaçlandırma ve Doğal Varlıkları Koruma Vakfı”)
Toplumdaki çevre, yeşil ve orman duyarlılığı hemen hemen bu vakıfta simgeleşiyor. Bu vakfa karşı da halkın büyük bir teveccühü bulunuyor…du...
Ta ki 30 Temmuz 2021 tarihine kadar…
TEMA Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Deniz Ataç’ın açıklamaları
TEMA Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Deniz Ataç, 30 Temmuz 2021 tarihinde değişik medya kuruluşlarına (Kafa Radyo) (1), (Habertürk TV) (2) ‘’Orman yangınları için toplanan bağışların Orman Genel Müdürlüğü'ne aktarılacağını’’ açıklıyor…
TEMA Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Deniz Ataç’ın Kafa Radyo’daki konuşması kelime kelimesine şöyle cereyan ediyor:
Sunucu: ‘’TEMA’nın şu anda yaptığı diğer fidan bağışları gibi olacak değil mi?’’
TEMA Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Deniz Ataç: ‘’Evet, ama bunun şöyle bir farkı var. Buradaki fon, Orman Genel Müdürlüğünün ilgili bölge müdürlüğüne aktarılıyor. Yani şu anda hangi bölgedeyse yangın, oraya aktarılıyor. Normalde hatıra ormanlarında koordinata kadar veririz ve üç yıl izleriz, fakat burada Orman Genel Müdürlüğünün inisiyatifinde yanan alanlar. Ama biz tabii ki alanı izliyoruz, genel bilgileri veriyoruz.’’
Yani, bu konuşmada basitçe TEMA Vakfı’nın, işin kolayına kaçarak kendisine yapılan bağışları doğrudan Orman Müdürlüğüne aktardığı ifade ediliyor.
TEMA Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Deniz Ataç’ın bu açıklaması sosyal medyada büyük tepki topluyor. (3) Şu ana kadar da bu bilgi yalanlanmıyor…
Vakıflar Kanunu ve Vakıf Senedi ne diyor?
TEMA Vakfı'nın resmî Vakıf Senedi’nin 3. e Maddesi: (Vakfın amacı ve hizmet konuları) şöyle veriliyor:
‘’Amacının gerçekleşmesi için yakın konularda faaliyet gösteren özel veya resmi kurum, merkez, enstitü, dernek ve vakıflar ile amacına dönük işbirliği yapabilir.’’
İşbirliği düzenlemesi Vakıf Senedi’nin 4. Maddede (Vakfın amacına ulaşmak için yapabileceği tasarruflar) de yer alıyor.
Ancak Vakıflar Kanununda vakıfların amaçlarını esas olarak kendilerinin gerçekleştirmesini öngörüyor. Vakıflar Kanunu, vakıfların kendi amaçlarını gerçekleştirmek için diğer kurum ve kuruluşlarla işbirliğini öngörüyor. TEMA Vakıf senedinde yer alan bu işbirliği, vakfın amacını gerçekleştirmek için diğer kurum ve kuruluşlardan yardım almasını kastediyor…
TEMA Vakfı’nın, kendisi amacını gerçekleştirebilecekken, bu amacı gerçekleştirmesi için başka bir birime, hele hele kamu kuruluşuna para aktarması Vakıflar Kanununun ve TEMA Vakfı Senedi’nin ruhuna uygun bulunmuyor.
Eğer TEMA Vakfı, amaçlarını gerçekleştirsin diye bağışçının kendisine yapacağı/yaptığı bağışları kamu kuruluşuna aktaracaksa ayrıca böyle bir vakfa da gerek bulunmuyor… Kamu kurum ve kuruluşlarının zaten bağış alma yetkisi bulunuyor. Bu kamu kuruluşu bağışları kendisi toplayıp, harcayabiliyor. Ayrıca bir aracıya gerek kalmıyor…
Bu durum Vakıflar Kanunu açısından bağışçı iradesine de uygun bulunmuyor. Bağışçı, bağış yaptığı konu her ne ise vakıf tarafından gerçekleştirilmesi için yapıyor bu bağışı.
Sonuçta yapılan işlem hukuki bir işlem olarak gözükmüyor...
Aslında bu uygulama TEMA Vakfı’nın da Vakıflar Kanunu açısından tüzel kişiliğin varlığını tartışmalı hale getiriyor…
TEMA Vakfı tarafından, Orman Bakanlığına Orman Genel Müdürlüğüne, aktarılan veya aktarılacak bağış paralarının akıbeti konusunda da kimse güven duymuyor…
Orman Bakanlığı ve Orman Genel Müdürlüğü kaynaklarını nasıl harcıyor?
Bu konuda iki canlı örnek Orman Bakanlığının veya Orman Genel Müdürlüğününüm bu bağış paralarıyla ne yapabileceği konusunda fikir veriyor…
Orman Genel Müdürlüğünün envanterinde yangın gözetleme aracı olarak 1 tane jet uçağı, iki tane helikopter bulunmasına rağmen jet uçağı ve helikopterlerin tamamen Tarım Bakanı Pakdemirli’nin emrine tahsis edilerek asli işlerin dışında kullanılıyor… Yangın gözetleme helikopterleri genellikle Ankara’da hangarda bekletilirken, ihtiyaca göre Bakan Pakdemirli tarafından kullanılıyor. Yangın gözetleme uçağı da şehirlerarası programlar için Bakan Pakdemirli tarafından kullanılıyor. (4)
Orman Genel Müdürlüğü, Türkiye’de bulunan 28 Bölge Müdürlerinin tamamına makam aracı olarak 2021 model Toyota Land Cruiser Prado Jeep aracı alıyor. Bu Jeeplerin bayii satış fiyatı 2.156.000.-TL olarak biliniyor. Orman Genel Müdürlüğü Bölge Müdürleri için 28 adet aldığı bu araçların piyasa değeri toplamda 60 milyon 368 bin lirayı buluyor. (5)
Yani TEMA Vakfı, halkın kendisine fidan diksin diye bağışladığı paraları Orman Genel Müdürlüğüne aktararak bu araçların finansmanına bir şekilde katkı sağlamış oluyor…
Ülkedeki bütün dinci vakıflar devletten fon alırken, ülkenin nadir seküler bir vakfı olan TEMA ise devlete fon aktarıyor...
Bu uygulama, ülkede çürüyen her şey gibi, TEMA Vakfı’nın da çürüdüğünü gösteriyor…
Dün, sosyal medyamdan paylaştığım TEMA Vakfı ile ilgili yukarıdaki bilgiye müspet ve menfi çok sayıda tepki gelince TEMA Vakfı’nı mercek altına almam gerekiyor…
TEMA Vakfı Yönetimi
TEMA Vakfı İnternet sitesinde 01 Ağustos 2021 tarihi itibarıyla yer alan bilgiye göre TEMA Vakfı Mütevelli Heyeti şu isimlerden oluşuyor: (Alfabatik sıraya göre)
A. Doğan Arıkan (Başkan), Prof. Dr. A. Çelik Kurtoğlu, Ahmet Fikret Evyap, Ahmet Rona Yırcalı, A. Nihat Gökyiğit, A. Metin Duruk, A. Safa Bölükbaşı, Ali Yıldırım Koç, Aydın Doğan, Prof. Dr. Aynur Aydın, Canan Barut, Cem Boyner, Cengiz Solakoğlu, Demir Karamancı, Deniz Ataç, Prof. Dr. Doğan Altınbilek, Emel Anıl, Erdal Şafak, Erdal Yıldırım, Esra Öztürk, Dr. Ersin Arıoğlu, Ersin Özince, Faruk Eczacıbaşı, Fatih Öztürk, Füsun Tümsavaş, Prof. Dr. Gelengül Haktanır, Prof. Dr. Gülsün Sağlamer, Av. Gün Han Başik, Halis Komili, H. Ayduk Koray, Hüseyin Özdilek, İbrahim Halil Çiftçi, Prof. Dr. İsmail Duman, Prof. Dr. Koray Haktanır, Prof. Dr. Lütfü Baş, Mahir Gürbüz, Mehmet Osman Kavala, Prof. Dr. Mehmet Pala, Meral Gezgin, Prof. Dr. Murat Altın, Murat Gigin, Prof. Dr. Murat Türkeş, Mustafa Akın, Mustafa Balbay, Nezih Öztüre, Nihat Gündüz, Prof. Dr. Nuran Zeren Gülersoy, Orhan Turan, Orhan Yavuz, Ozan Diren, Özen Altıparmak, Özgür Bolat, Doç. Dr. Pervin Olgun, Rahmi Koç, Doç. Dr. Sevim Budak, Şadi Gücüm, Şafak Birkiye, Tezcan Yaramancı, Turan Demiraslan, Turan Sürücü, Ümit Y. Gürses, Prof. Dr. Vahap Katkat, Vahide Gigin, Yeşne İren ve Yiğit Özşener…
Bu isimler tabii ki Türkiye’nin en saygın isimleri… Ve hemen hemen hepsi de sanayici, iş adamı…
TEMA Vakfı’nın tam olarak ne olduğunu anlamamız için bu isimlerden bazılarını mercek altına almamız gerekiyor. Mesela Orhan Yavuz…
Bu isim şimdilik burada kalsın…
Kastamonu’daki Loç Vadisi’ne ORYA Enerji Şirketi tarafından bir hidroelektrik santrali (HES) yapılıyor. Yaşamı yok eden enerji politikalarına karşı yaptıkları eylemlerle adını duyuran ‘’Karadeniz İsyandadır Platformu’’ yaptığı açıklamada ORYA Enerji Şirketi’nin Loç Vadisine HES yapılırken doğa talanı yapıldığını, ağaçların kesildiğini, dere ve doğaya zarar verildiğini açıklıyor.
Loç Vadisi’ndeki köylüler bu konuda TEMA’dan yardım istiyor. Ancak TEMA’dan bir dönüş olmuyor. Köylüler, Karaköy’de bir oturma eylemi yapıyorlar. TEMA’nın bu konuda köylülere verdiği tek destek, eylemin son günlerinde internet sitelerine ‘‘Loç Vadisi’ndeki HES katliamına karşıyız’’ başlıklı bir açıklama oluyor…
Şimdi gelelim yukarıda bıraktığımız isme: Orhan Yavuz.
Kastamonu’daki Loç Vadisi’ne HES yapan ve bu maksatla doğa talanı yapan, ağaçları kesen, dere ve doğaya zarar veren ORYA Enerji Şirketinin adı şirket sahibi Orhan Yavuz’un adı ve soyadının ilk hecelerinden oluşuyor: ORYA. Orhan Yavuz da TEMA Vakfının Mütevelli Heyeti’nde yer alıyor. (6)
Bir diğer isim Asım Kocabıyık...
Asım Kocabıyık vefat ettiği 17 Ocak 2013 tarihine kadar TEMA Vakfı kurucu üyesi ve Mütevelli Heyeti üyesi idi…
Borusan Holding tarafından Erzurum İspir Aksu, Ağrı, Tunceli ve Ordu vadilerinde HES’ler yapılıyor. Sadece İspir Aksu vadisinde HES yapılırken 19 köyün yaşam alanı katlediliyor.
Borusan Holding’in sahibi de TEMA Vakfı kurucusu ve Mütevelli Heyeti üyesi Asım Kocabıyık oluyor. (7)
Bir başka isim de Rahmi Koç...
Koç Üniversitesi, bir vakıf üniversitesi olarak 1993 yılında İstanbul İstinye’de eğitime başlıyor. Koç Üniversitesi, 2000 yılında, Rumelifeneri yolu üzerinde inşa edilen kampüsüne taşınıyor. Koç Üniversitesi Rumelifeneri Kampüsü inşa edilirken binlerce ağaç kesiliyor.
Koç Üniversitesi Rumelifeneri Kampüsü inşasından önce Mimarlar Odası Koç Üniversitesi Rumelifeneri Kampüsünün inşasını binlerce ağaç kesimine neden olacağını söyleyip dava açıyor. Bu dava karşısına iki dilekçe veriliyor; Bu dilekçelerden birisi TEMA Vakfı’na, diğeri de bir mimara ait… TEMA Vakfı dilekçesinde özetle; ‘’Koç Üniversitesi Kampüsünün ormana zarar vermediğini, tam tersine koruma kullanma dengesi içinde koruyucu yanının olduğunu’’ söylüyor. (8) Rahmi Koç da TEMA Vakfı Mütevelli Heyeti üyesi oluyor...
Bir fıkra
Bütün bu olup bitenler, anlattıklarım bana bir fıkrayı hatırlatıyor:
Günün birinde, bir kilisenin kapısında, iki dilenci peydah oluyor. Biri temiz - pak, nur yüzlü, diğeri pasaklı, karanlık suratlı, insanların yüzüne bakmaktan kaçındıkları cinsten. Temiz, pak olanının önünde bir yazı bulunuyor: ‘’Ben yoksul bir Hristiyan’ım. Lütfen yardım edin’’. Karanlık suratlı olanın da önünde bir yazı bulunuyor: ‘’Bütün varlığını kumarda ve zinada kaybetmiş bir Yahudi'yim. Paraya ihtiyacım var.’’
Pazar ayininden çıkanların hepsi, Öfkeyle Yahudi dilencinin önünden geçip, nur yüzlü Hristiyan dilenciye sadaka veriyor. Haftalarca böyle bir süre gidiyor bu iş. Sonunda papaz Yahudi dilenciye acıyor, yanına yaklaşıp diyor ki; ''Bak haftalardır avuç açıyorsun burada, tek kuruş sadaka toplayabilmiş değilsin. Seni gören hiddetleniyor, parayı diğer dilenciye veriyor. Şu önündeki yazıyı kaldırsan, Yahudi olduğunu söylemesen, kumarı ve zinayı falan işe karıştırmasan, üç beş de sen kazanırsın, karnın doyar.''
Yahudi dilenci gülümsüyor, diğer dilenciye dönüp şöyle diyor: "Vre, işittin mi Salomon? Papaz bize ticaret öğretiyor."
Sonuç
Hiçbir şey göründüğü gibi olmuyor. İlk bakışta size taban tabana zıt gelen seçenekler arasında, hayal bile edemediğiniz bağlar ve ilişkiler olabiliyor. Sivil Toplum Örgütlerinin Mısır’ın ‘’Yarı Resmî El Ahram Gazetesi’’ gibi olmaması gerekiyor… Türkiye’de son yıllarda her şey; birbirinin zıddı, absürt, paradoks ve oksimoron olarak iç içe yaşıyor... Tıpkı ‘’Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’’ gibi… ‘’Çevre’’ ve ‘’Şehircilik’’ nasıl birbirinin zıddı, birbirine tersi ise ‘’Sanayici’’ ve ‘’Çevre’’ de bir arada olmuyor… Sivil Toplum Örgütlerilerinin devletle hiçbir bağının olmaması gerekiyor... Olursa da işte böyle absürt manzaralar ortaya çıkıyor... ‘’Truva Atı’’ deyimi de zaten bu topraklardan çıkıyor…
Türkiye Cumhuriyeti’ne son yıllarda yapılan en büyük ihanet ülkenin kurumlarına yaşatılan ‘’güven erozyonu'' oluyor… Çöken, yıkılan sadece devletin kurumları olmuyor, Sivil Toplum Örgütleri de bu yıkıntının altında kalıyor…
Tuz kokuyor tuz…
Arz ederim…
Osman AYDOĞAN
(1) https://www.webtekno.com/tema-bagislar-ogm-aktarilacak-h112992.html
(2) https://www.youtube.com/watch?v=OgXHq8dHNR8
(3) https://haberinkalemi.com/2021/07/30/tema-vakfinda-fidanlar-icin-toplanan-bagislar-bakanliga-gidecek-sosyal-medyada-buyuk-tepki/
(4) https://www.tarimdanhaber.com/tarim/orman-yanginlari-icin-alinan-1-jet-ucagi-ve-2-helikopter-tarim-h16181.html
(5) http://www.halkinsesi.com.tr/genel/orman-mudurlerine-2156-milyonluk-makam-araci-itibarda-tasarruf-h62244.html#:~:text=Orman%20Genel%20M%C3%BCd%C3%BCr%C3%BC%20Karacabey
%20de,M%C3%BCd%C3%BCrleri%20i%C3%A7in%2028%20adet%20ald%C4%B1.
(6) https://www.habervesaire.com/karadeniz-in-isyani-tema-ya/
(7) https://ekolojiagi.wordpress.com/2011/02/08/ve-tema-vakfi%E2%80%99nin-ipligi-pazara-cikti-sermayenin-halki-uyutmak-icin-kurdugu-%E2%80%98cevre%E2%80%99-tezgahi/
(8) https://www.taylankara.com/post/%C3%A7evreyi-ki-rletenleri-n-tema-da-i-%C5%9Fi-nedi-r?fbclid=IwAR2FXaIs3631ZAl6x3dcRTK2VbnzJ-1CBMtD3Crou9zp0_QR2naIMf9SBkE