• Anasayfa
  • Favorilere Ekle
  • Site Haritası
Aşka Dair
Kitaplar
Hikayeler
Kendime Düşünceler
Fotoğraflar
Videolar
İletişim
Site Haritası
Ziyaret Bilgileri
Aktif Ziyaretçi18
Bugün Toplam1435
Toplam Ziyaret3203759

Üç Kuruşluk Opera


Üç Kuruşluk Opera

14 Ağustos 2016

‘’Üç Kuruşluk Opera’’ (Roman Yayınları, 2000) (Almanca: Die Dreigroschenoper) Alman tiyatro yazarı Bertolt Brecht'in yazdığı ve besteci Kurt Weill’in müziklerini bestelediği müzikal tiyatro oyunudur. Alman tiyatro tarihinin en önemli yapıtlarından sayılıyor.

‘’Dilenciler Operası’’ndan ‘’Üç Kuruşluk Opera’’ya

İngiliz şair ve oyun yazarı John Gay, 1728 yılında “Dilenciler Operası” (Beggar’s Opera) adlı oyunu yazıyor. ‘’Dilenciler Operası’’nın müziğini Johan Christopher Pepusch yapıyor, oyun aynı yıl 1728 yılında Londra’da sahneleniyor. John Gay’ın “Dilenciler Operası’’ İngiltere’de 1721 yılında iktidara gelen Robert Walpole hükûmeti dönemindeki politik entrikaların, rüşvetin, yolsuzluğun kol gezdiği bir yozlaşma ortamını anlatıyor. John Gay’in “Dilenciler Operası”, çağdışı bir Viktorya dönemi Londra'sında geçiyor ve oyun, ahlaki açıdan çökmüş, suçlu bir anti-kahraman olan Macheath'a odaklanıyor.

Alman oyun yazarı ve yönetmen Elizabeth Hauptmann, yaklaşık 200 yıl sonra 1926 yılında John Gay’in bu “Dilenciler Operası’’ adlı oyununu Almancaya çeviriyor. Brecht, John Gay’in “Dilenciler Operası” (Beggar’s Opera) adlı oyundan esinlenerek ‘’Üç Kuruşluk Opera’’ adlı eserini yazıyor. Brecht, oyundaki şarkıları ise, Orta Çağ'ın en tanınan Fransız lirik şairi François Villon'dan alıyor.

Üç Kuruşluk Opera

Brecht’in John Gay’in ‘’Dilenciler Operası’’ndan esinlenerek yazdığı ‘’Üç Kuruşluk Opera’’, aslında her devirde yaşanan politik entrikaların, sömürünün, soygunun, kumpasların, yalanların, hilelerin, sahtekârlıkların, rüşvetin, yolsuzlukların, seviyesizliğin, hukuksuzluğun, kuralsızlığın, yasa tanımazlığın, kahpeliğin, kalleşliğin, ikiyüzlüğün, pişkinliğin, salmaların, eblehliğin, paçozluğun kol gezdiği bir yozlaşma ortamını anlatıyor. Brecht'in, ‘’Üç Kuruşluk Opera’’ oyunu ilk kez 31 Ağustos 1928 tarihinde Berlin'deki Theater am Schiffbauerdamm'da sahneleniyor.

Bertolt Brecht’in yazdığı ‘’Üç Kuruşluk Opera’’ oyununda kapitalist bir dünyaya Marksist bir eleştiri getiriyor, oyunda amansız bir kapitalizm eleştirisi yapılıyor.

Mülkiyet, sermaye, karapara, emek, suç, ahlâk, hırsızlık, siyaset, medya, hukuk, karakter ve adalet üzerine her devirde geçerli olan müthiş dersler veriliyor.

Brecht’in bu oyunu, burjuvazi, kapitalizm, sömürü ve düzen çarklarındaki toplumun üzerinde yükseldiği temel ögenin, insan ve ahlak değil, sadece ve sadece para, rant, çıkar, menfaat, yalan ve talan olduğunu anlatıyor. Kısaca Brecht, ‘’Üç Kuruşluk Opera’’ eserinde, kapitalist dünyayı bir "Yeraltı Suç Dünyası" olarak göstermeye çalışıyor.

Oyunun adı İngilizceye “Mac The Knife” olarak çevriliyor. Oyunun açılış şarkısı tüm dünyada büyük bir üne kavuşuyor, yüzlerce şarkıcı ve müzisyen tarafından yeniden yorumlanıyor. ‘’Üç Kuruşluk Opera’’ bugün hala müzikli oyun tarihinin en önemli eserlerinden birisi olarak kabul ediliyor.

Beş Paralık Roman

Brecht, ‘’Üç Kuruşluk Opera’’ oyununu daha sonraları aynı adla romanlaştırıyor. (Dreigroschenroman, Suhrkamp Verlag, 1991) Bu roman da Türkiye’de Sevgi Soysal’ın çevirisi ile "Beş Paralık Roman" (İletişim yayınları, 2011) adıyla yayımlanıyor. Brecht, bu romanı Hitler’in iktidara gelişinden sonra 1934 yılında yazıyor. Brecht, bu eserinde, muktedirlerin her devirde geçerli olan iki yüzlülüklerini sergiliyor. 

Brecht, bu eserinde, 1902 tarihinde Boer Savaşı sırasında Londra’daki geçen politikacılar, işadamları ve hırsızlar arasında geçen sayısız entrikayı anlatarak masumiyet kavramını boşluğa düşürüyor. Brecht, ‘’Beş Paralık Roman’’ adlı eserinde silah sanayii, finans sektörü ve savaşlar arasındaki nedensellik bağına işaret ediyor. Brecht, bu eserinde yoksulluğu, yozlaşmayı ve şiddeti teşvik eden toplumsal sistemi iğneleyici bir dille eleştirip, sorguluyor.

Daha açık bir ifadeyle Brecht, bu eserinde, toplumun çürümüş yönünü gözler önüne seriyor. Aslında muktedirlerin vatanseverlik kisvesi altında dönen iki yüzlülüklerini, sahtekârlıklarını, bir taraftan karşı tarafla hasım gibi gözükürken, el altından hasımla ne kadar kârlı bir ticaret yaptıklarını çok güzel bir şekilde anlatıyor. Savaşların, muktedirlerin ve onların tüccarları için aslında ne kadar karlı bir iş olduğunu ve onların iki yüzlü vatanseverliklerini anlatıyor. Kitapta geçen bir cümle: "Belki herkes bilmez ama, savaşlar duyguları kamçıladıkları kadar, ticareti de canlandırırlar.’’


Şimdi tekrar Üç Kuruşluk Opera oyununa dönmemiz gerekiyor.

Üç Kuruşluk Opera Oyunda anlatılanlar

Oyunda birbirileriyle paralellik teşkil eden ‘’Dilenciler Kralı’’ ile ‘’Soyguncular Kralı’’nın amansız çatışması şu şekilde anlatılıyor:

‘’Ancak dilencilerin düşleyebileceği kadar görkemli bir kent...
Adaletsizliğin ve çürümüşlüğün  hüküm sürdüğü bir ortam...
Dilenciler kralıyla soyguncular kralının amansız çatışması...
Burjuvazi, kapitalizm, sömürü ve düzen çarklarındaki bir dizi çürük tahta... ‘’

Bertolt Brecht’in ‘’Üç Kuruşluk Opera’’ adlı oyunun ikinci perdesinin kapanış parçası olan “Denn wovon lebt der Mensch?” bölümü Tuncay Çavdar tarafından Türkçe’ye ‘‘İnsan neyle yaşar?’’ olarak çevriliyor:

İnsan neyle yaşar? 

Sayın baylar, bize hep ders verirsiniz:
‘Aman, günah, ayıp, kötü, yanlış.’
Aç karnına kuru öğüt çekilmez.
Önce doyur beni, ondan sonra konuş.
Sende göbek, bizde ahlak nedense.
Şimdi bizi iyice dinle bak;
İster şöyle düşün, istersen böyle:
Önce ekmek gelir, arkadan ahlak.
Artık vermek gerek, unutmayın sakın,
Tüm nimetlerden, payını yoksulların.

İnsan neyle yaşar?

İnsan neyle yaşar: Ezip hiç durmadan.
Soyup, dövüp, yiyip yutarak insanları.
Yaşayabilmek için hemen unutmalı,
İnsanlığı unutmalı insan.
Katı gerçek budur, kaçınılmaz
Kötülük yapmadan yaşanamaz.
Efendiler bize ahlaksız dersiniz
Kötü kadın, utanmaz fahişe
Aç karnına suçlanmak hiç çekilmez
Önce doyur beni ondan sonra söyle
Sende şehvet, bizde edep nedense
Şimdi bizi iyice dinle bak;
İster şöyle düşün, istersen böyle:
Önce ekmek gelir, arkadan ahlak.
Artık vermek gerek, unutmayın sakın,
Tüm nimetlerden, payını yoksulların.

İnsan neyle yaşar?

İnsan neyle yaşar: Ezip hiç durmadan.
Soyup, dövüp, yiyip yutarak insanları.
Yaşayabilmek için hemen unutmalı,
İnsanlığı unutmalı insan. Katı gerçek budur, kaçınılmaz
Kötülük yapmadan yaşanamaz.’’

Aç kalan insan önce ahlâkını yer

Türkçe’de ‘’aç kalan insan önce ahlâkını yer’’ sözünün kaynağı işte Brecht’in bu opera oyunu oluyor. Brecht, bu oyunda temel, milli ve manevi değerlerin, milli kültürün, toplum yapısının yasaklarla, sansürle korunamayacağını, bu değerlerin aç insanın karnını doyurmakla korunacağını söylüyor… Brecht’in bu oyun ile verdiği ders, oyuncular, izleyiciler, seyirciler, siyasetçiler ve din adamları tarafından hâlâ öğrenilmeyi bekliyor:

‘’Sayın baylar, bize hep ders verirsiniz:
‘Aman, günah, ayıp, kötü, yanlış.’
Aç karnına kuru öğüt çekilmez.
Önce doyur beni, ondan sonra konuş.
Sende göbek, bizde ahlak nedense.
Şimdi bizi iyice dinle bak;
İster şöyle düşün, istersen böyle:
Önce ekmek gelir, arkadan ahlak.
Artık vermek gerek, unutmayın sakın,
Tüm nimetlerden, payını yoksulların.’’

‘’Üç Kuruşluk Opera’’nın kapanış şarkısının son dizeleri zihinlerden hiç çıkmamacasına tekrarlanıyor:

“Karanlığı ve büyük soğuğu düşünün
Büyük haydutlara karşı savaş açın şimdi...

Uğraşmayın küçük haksızlıklarla 
Onlar yakında donup kalacak, çünkü soğuk.
Asıl feryatlarla yankılanan bu vadideki

Karanlığı ve büyük soğuğu düşünün.
Büyük haydutlara karşı savaş açın şimdi

Ve hepsini yıkın, en kısa sürede:
Karanlığın ve soğuğun nedeni onlardır
Onlardır bu vadiyi feryatlara boğan.’’

Oyunun final bölümü, ‘’Dilenciler Kralı’’ ile ‘’Soyguncular Kralı’’nın amansız çekişmesiyle sona eriyor: 

“İtişirler, didişirler 
sürdürürler kavgayı.
En sonunda birleşirler 
Yerler yoksul hakkını.”

Aslında sadece bu oyunun adı değildi ‘’Üç Kuruşluk’’ olan, bu oyunda yer alan aktörlerin, karakterlerin, ahlakın, siyasetin, medyanın, yandaşın, liboşun, hukukun, adaletin, paralelin ve parabolün tamamı da ‘’Üç Kuruşluk’'tu...

Osman AYDOĞAN


Yorumlar - Yorum Yaz