Mutlu Olma İhtimalimiz
08 Ekim 2016
Psikanalizin babası Sigmund Freud’un tüm eserlerinden derlenmiş bir aforizmalar kitapçığı var: “Mutlu Olma İhtimalimiz” (Zeplin Kitap, İstanbul, 2014) Kitap ve aforizmalar güzel ama kitabın bir küçük problemi var: Aforizmaların kaynağı yok!. Kaynak gösterilmemiş! Hal böyle olunca Freud’u az çok tanıyan (!) birisi olarak bu söz de mi Freud’a ait diye bazı tereddütler geçirsem de aşağıda bu kitaptan kısa bazı alıntıları sunmaktan duramadım.
Her bir söz üzerinde düşünmeniz dileği ile...
Kitaptan alıntılar
* Hayatın anlamı konusunda kendini sorguluyorsan, hastasın demektir. Tuhaf değil mi? İnsan kötü bir şey yapacağını hissettiği zaman, mutlaka vicdanını susturacak bir sebep bulur. Mutsuzluğu tatmadan, hep mutlu olmak istersin. Oysa nelerin seni mutsuz ettiğini bilmeden, nelerle mutlu olacağını bilemezsin.
* Yaratılışın planında ‘’insanoğlu mutlu olacaktır’' diye bir kaide yoktur.
* İnsan mutlu olmak ister; bu yüzden berbat haldedir.
* Mutlu olma ihtimalimiz bünyemiz tarafından zaten sınırlandırılmıştır. Mutsuzluğu tecrübe etmek ise, mutluluğa nazaran daha kolaydır.
* Haz ilkesinin insana empoze ettiği nihai amaç olan mutluluk, ulaşılabilir bir amaç olmamasına rağmen, bizler gene de bu amacı gerçekleştirmekten vazgeçemez, bu ya da şu şekilde ona ulaşmaya çalışırız.
* İnsanların çoğu özgürlüğü gerçekten istemezler; çünkü özgürlük sorumluluk gerektirir ve insanların çoğu da bundan korkar.
* Medeniyetin ilk şartı adalettir.
* Taş atmak yerine küfretmeyi seçen ilk insan, uygarlığın kurucusudur.
* insanlar, inandıkları şekilde yaşamadıklarına inanmazlar.
* Bir insana vazgeçilmez olduğunu hissettirdiğinizde ilk vazgeçeceği kişi siz olursunuz.
* Kedilerle geçirilen zaman boşa harcanmış değildir.
* Eğer öpecek bir şeyiniz yoksa sigara içmeniz kaçınılmazdır.
* Biri beni dövdüğü zaman kendimi savunabilirim, ama biri beni övdüğü zaman tamamen savunmasızım.
* İnsan komplekslerini ortadan kaldırabilmek adına kendini hırpalamaktansa onlarla yaşamayı öğrenmeli; çünkü kompleksler onun hal ve hareketlerine yön veren gayet meşru güçlerdir.
* Bir gün dönüp geçmişe baktığınızda, mücadelelerle geçen yılların hayatınızın en güzel yılları olduğunu fark edeceksiniz.
* Nereye gidersem gideyim, benden önce bir şairin oraya gittiğini görüyorum.
* İstediğin şeyi elde edemiyorsan, elde ettiğin şeyi isteyeceksin.
* Din, gerçekliğin reddedilmesinin yanı sıra, aynı zamanda arzu edilen bir yanılsamalar sistemidir. Ve böyle bir şeye de ancak mutluluk dolu bir sanrısal karışıklık halinde rastlanabilir. Dinin on birinci emri de şudur: "Sorgulamayacaksın!’’
* İnsan, üç farklı yönden gelen acı çekme tehditleriyle karşı karşıyadır. Bunlardan biri, bizzat kendi bedenimizden kaynaklanan ve bir süre sonra yok olup gitmeye mahkûm olan ve uyarıcı bir işaret olarak ağrı ve endişe olmadan yapamayan acılar; diğeri dış dünyadan kaynaklanan ve bunaltıcı ve acımasız yıkımlarla daha da hiddetlenen acılar; sonuncusu ise diğer insanlarla aramızdaki ilişkiden kaynaklanan acılardır. İşte bu sonuncusundan kaynaklananlar, diğerlerine nazaran muhtemelen en ıstıraplı acılardır.
Kitap en azından bu tespit için okunmalıdır: ''Diğer insanlarla aramızdaki ilişkiden kaynaklanan acılar diğerlerine nazaran muhtemelen en ıstıraplı acılardır.''
Osman AYDOĞAN