Kimse bilmez…
08 Temmuz 2021
Evvelsi gün, Ali Ekber Çiçek’in ‘’Haydar Haydar’’ türküsünün sözlerinin Sıdkı Baba’ya ait olan ‘’Nura Düş Oldum’’ adlı devriye şiirinden oluşturulduğunu, dün de İranlı sanatçı Mamak Khadem’in de ‘’Color of Dreams’’ adlı bir şarkısının sözlerinin Ömer Hayyam'ın rubailerinden oluşturulduğunu anlatmıştım…
Bu yöntem müzikte sıkça başvurulan bir yöntemdir. Yazar, müzisyen, ressam ve yönetmen Mehmet Güreli de Ömer Hayyam’ın sözlerini kullanarak güzel mi güzel bir şarkı besteler: ‘’Kimse bilmez''
Önce şarkının sözlerini vereyim:
''Bulut geçti, gözyaşları kaldı çimende,
Gül rengi şarap içilmez mi böyle günde?
Seher yeli, eser yırtar eteğini gülün,
Güle baktıkça çırpınır yüreği bülbülün.
Bu yıldızlı gökler ne zaman başladı dönmeye
Kimse bilmez, kimse bilmez...''
Şarkının sözleri aslında Ömer Hayyam’ın üç ayrı rubaisinden alınan bir şiirdir… Mehmet Güreli’nin ‘’Kimse Bilmez’’ adlı şarkısı için sözlerini aldığı Hayyam'ın rubaileri ise şu şekildedir:
329.
Seher yeli eser yırtar eteğini gülün
Güle baktıkça çırpınır yüreği bülbülün
Sen şarap içmene bak, çünkü nice gül yüzler
Kopup dallarından toprak olmadalar her gün.
331.
Bu yıldızlı gökler ne zaman başladı dönmeye?
Ne zaman yıkılıp gidecek bu güzelim kubbe?
Aklın yollarıyla ölçüp biçemezsin bunu sen
Mantıkların, kıyasların sökmez senin bu işde.
361.
Bulut geçti, gözyaşları kaldı çimende
Gül rengi şarap içilmez mi böyle günde?
Bugün bu çimen bizim, yarın kim bilir kim
Gezecek bizim toprağın yeşilliğinde.
Önce Hayyam’ın rubailerini tekrar okuyun… Önce bu rubailerdeki basitliğinin içindeki derinliği, boşluğun içinde yoğunluğu, sadeliğin içindeki zenginliği bir görün…
‘’Bu yıldızlı gökler ne zaman başladı dönmeye?’’ sorusundaki Hayyam'ın Galileo'dan 400 yıl öncesinde gökyüzünün döndüğünü, yıldızların geceden geceye, gece içinde de yıldızların zamandan zamana yer değiştirdiğini bildiğini, bu bilgiyi bilecek kadar da astronomi bildiğini düşünün… Ömer Hayyam'ın sadece şarapçı (!) birisi olmadığını görün…
‘’Seher yeli eser yırtar eteğini gülün, güle baktıkça çırpınır yüreği bülbülün’’ sözleriyle sanki bülbülün değil de sizin yüreğinizin çırpın çırpın çırpınışını bir nasıl anlattığını görün…
‘’Bulut geçti, gözyaşları kaldı çimende’’ sözleriyle de bir gelip geçenlerin, geçtikten sonra içinizde bıraktığı gözyaşlarının, seher vakti çiçeklere düşmüş ve kimseciklerin görmediği çiğler gibi kaldığını görün…
Herkes yaşamını sürdürür, günlük telaşın hay huyu arasında günler akar gider, bu telaş içinde yıldızlı göklerin döndüğünü kimse görmez bazen... Ama siz ısrarla sorarsınız bir feryâd bir figân halinde, çığlık çığlığa: ‘’Bu yıldızlı gökler ne zaman başladı dönmeye?'' Kimse bilmez, kimse merak da etmez zaten. ‘’Kimse bilmez’’ sözlerinin bilenlere çığlık çığlığa bir sitem, bilmeyenlere de çığlık çığlığa bir haykırış, bir kutsal isyan olduğunu görün...
Mehmet Güreli de müziğinde bu şiiri çok güzel yorumlamış... Mehmet Güreli’den bu yorumu dinlediğinizde içinize huzur, ruhunuza dinginlik, zihninize ferahlık gelir…
Şarkıyı Mehmet Güreli dışında Zuhal Olcay, Güvenç Dağüstün ve Jülide Özçelik gibi sanatçılar da seslendirmiş ama ben ille de Mehmet Güreli derim… Mehmet Güreli’den bu müziği dinlediğinizde her vurgusu insanı bir daha vurur…
Bugünler kasvet günleri ya… Bir yandan Korona salgını, bir yandan kısır iç siyasi tartışmalar, diğer yandan dış siyasetteki sıkıntılar, ABD, AB, Suriye, Libya, bir de Afganistan… Zaten bugünlerde de hava da yağışlı, kapalı, kasvetli ya... Şimdi bırakın gamı, kederi, kasveti, günlük telaşın hay huyunu, Koronayı, ABD’yi, kısır iç siyasi çekişmeleri gelin Mehmet Güreli’nin bu şarkısını dinleyin…
Mehmet Güreli'yi dinlerken de Hayyam'ın rübaisini düşünün:
''Bu yıldızlı gökler ne zaman başladı dönmeye?
Ne zaman yıkılıp gidecek bu güzelim kubbe?''
''Bulut geçti, gözyaşları kaldı çimende.''
Arz ederim...
Osman AYDOĞAN
Mehmet Güreli, ‘’Kimse bilmez’’:
https://www.youtube.com/watch?v=h_GbtBt9pag