• Anasayfa
  • Favorilere Ekle
  • Site Haritası
Aşka Dair
Kitaplar
Hikayeler
Kendime Düşünceler
Fotoğraflar
Videolar
İletişim
Site Haritası
Ziyaret Bilgileri
Aktif Ziyaretçi29
Bugün Toplam722
Toplam Ziyaret3154230

İslam Dünyası’nın geri kalmışlığının müsebbipleri


İslam Dünyası’nın geri kalmışlığının müsebbipleri


06 Haziran 2018


Dünkü yazımda İslam Dünyası'nın geri kalmışlığının tarihi kökenlerini yazmıştım. Genel olarak ‘’hata kimde?’’ diye değil de ‘’hata nerede?’’ diye sorulur, araştırılır. Ben bu kuralı bu yazımda bozarak hata kimlerdedir, İslam Dünyası’nın geri kalmışlığının müsebbipleri kimlerdir, onları yazayım istedim, kronolojik bir sıraya bağlı kalmaksızın onları ifşa edeyim istedim.

İslam Dünyası’nın geri kalmışlığının müsebbipleri

İslam Dünyası’nın geri kalmasının müsebbipleri; Abbasi aydınlanmasını sürdüremeyenlerdir, Batı Rönesans ve reformlarla aydınlanırken yönünü tekrar Ortaçağın karanlığına çevirenlerdir.

İslam Dünyası’nın geri kalmasının müsebbipleri; bilimin ve felsefenin kâfirlik olamayacağını, insan aklının özgür bırakılması gerektiğini, dini kuralların akıl ve mantıkla çelişmesi halinde akla göre yorumlanmasının doğru olacağı görüşünü savunan ve “insan aklı da Allah vergisi bir yetenektir ve bu nedenle akla uygun olan nakle (kutsal söz, vahiy) aykırı olamaz.’’ diyen İbn-i Rüşd’ün peşinden gitmeyip; Farabi ve İbn-i Sina gibi İslam bilginlerini eleştirerek (ve de onları kâfirlikle suçlayarak)  “akıl, inanca ters düşemez” diye fetva veren Gazali’nin peşinden gidenlerdir.

İslam Dünyası’nın geri kalmasının müsebbipleri; bu coğrafyada Abbasi aydınlanmasından sonra ikinci aydınlanmayı başlatan ve İbn-i Rüşd’ün manevi öğrencisi olarak bilinen Mustafa Kemal Atatürk’ün izinden gitmeyenlerdir.

İslam Dünyası’nın geri kalmasının müsebbipleri; bin yıl öncesinden bugüne; bir Ebu Temmam,  İbn-i Rüşd, Farabi, İbn-i Sina, İbn-i Haldun, Şirazlı Şadi, Hafız-ı Şirazî, Ahmet Yesevi, El Kindî, Mevlânâ, Yunus Emre, Hacı Bektaşî Veli, Akşemseddin, Şems-i Tebrizi, Muhyiddin İbn-i Arabî, Sadrettin Konevî, Hallac-ı Mansur, Cüneyd-î Bağdadî, Bayezid-î Bistamî, İmam-ı Rabbanî, İmam-ı Azâm Ebu Hanife ve İmam-ı Buharî gibi İslam tefekkürlerinin, düşünürlerinin bu coğrafyada bir daha çıkmasına fırsat vermeyenlerdir.

İslam Dünyası’nın geri kalmasının müsebbipleri; bugün vazgeçtim tüm dünyayı sadece İslam dünyasına dahi hitap eden bir düşünürünü, bir mütefekkirini bu coğrafyada bir daha yetiştiremeyenlerdir.

İslam Dünyası’nın geri kalmasının müsebbipleri; İslam’ı sadece ibadet boyutuna indirgeyerek İslam’ın ahlaki boyutunu görmezden gelenlerdir. İnsanlarımıza İslam’ın şartları diye; Kelime-i şehadeti, namazı, zekâtı, orucu ve haccı, İmanın şartları diye de Allah’a, meleklere, kitaplara, peygamberlere, Ahiret gününe ve kadere, hayır ve şerrin Allah’tan olduğuna inanmayı öğretip ancak bir türlü; Kur’an’da en çok adı geçen adaleti, doğruluğu, dürüstlüğü, hakkı, hukuku ve İslam’ın adı olan barışı öğretmeyenler, öğretemeyenlerdir.

İslam Dünyası’nın geri kalmasının müsebbipleri; toplumlarını kadınsız, eğitimlerini bilimsiz, zihinlerini ve düşüncelerini tutuklu, hukuklarını bağımlı, basınlarını yandaş ve âlimlerini dalkavuk haline getirenlerdir.

İslam Dünyası’nın geri kalmasının müsebbipleri; yalanı, dolanı, iftirayı, hileyi, hurdayı, haramı, hırsızlığı, arsızlığı, yüzsüzlüğü, hukuksuzluğu, kumpası, hoşgörüsüzlüğü, kof bir gururu, israfı, şatafatı, maddi itibarı, cehaleti, karanlığı, kini ve nefreti sanki İslam’da günah değilmiş gibi, hatta hatta İslam’ın gerekleriymiş gibi algılatanlar ve bütün bu olumsuzluklar karşısında sessiz kalanlardır.

İslam Dünyası’nın geri kalmasının müsebbipleri; kendi zevksizliklerini, neşesizliklerini, renksizliklerini, nûrsuzluklarıni, tatsızlıklarını ve karanlıklarını dini malzeme yapıp bu ülke insanına bir gıdım yaşama sevincini, bir yudum neşeyi, bir nefes keyfi, bir dirhem ümidi çok görenlerdir.

İslam Dünyası’nın geri kalmasının müsebbipleri; eğitim, disiplin ve ahlak adına insanlarının yaşama sevincini budayanlardır, ciddiyet adına insanlarına suratlarını asanlardır, kadınlarını gelenek adına aşağılayanlardır, onları cinsel obje olarak görenlerdir, onları baskı altına alanlar, tekmeleyenler, hor görenler, yetmedi onları katledenlerdir, katlini seyredenlerdir.

İslam Dünyası’nın geri kalmasının müsebbipleri; cinselliğini ehlileştirmeyi başaramayıp annesine, bacısına, kızına, sübyana şehvet duyacak kadar sapıklığın zirvesinde olanlar ve bu sapıklıklarını da İslam’a bağlayanlardır.

İslam Dünyası’nın geri kalmasının müsebbipleri; yaşamı ve hayatı değil de ölümü yüceltenlerdir, sevgiyi; Hak'ka, hakka, hukuka, doğruya değil de güce biat ettirenlerdir, güçlü olup da her zaman için ve her yerde haklı çıkanlardır.

İslam Dünyası’nın geri kalmasının müsebbipleri; yetersizliklerinin, yeteneksizliklerinin ve kötü yönetimlerinin nedenlerini kendilerinde aramayıp hep dış mihraklarda ve komplo teorilerinde arayanlardır. 

İslam Dünyası’nın geri kalmasının müsebbipleri; bilgi, eğitim, demokrasi, özgürlük, hak, hukuk ve adalet gibi kavramları geliştirip toplum bilincine yerleştirmeyenlerdir… Bu kavramları yerleşik kurumlar, kurallar, kaideler ve teamüller haline getirmeyenlerdir.

İslam Dünyası’nın geri kalmasının müsebbipleri; sosyal barış, sosyal adalet, çevre sorunları, açlık sorunları, özgürlükler, kadın hakları, ötekinin hakları gibi sorunlara İslam’ın çözüm önerilerini üretip de anlatmayanlardır, her türlü ayrımcılığa, eşitsizliğe, adaletsizliğe, sömürüye karşı Hakk’ın sesi olup, güçlüden ve ezenden değil haklıdan ve ezilenden yana olmayanlardır.

İslam Dünyası’nın geri kalmasının müsebbipleri; Rahimi, Hüdayı, Settarı, Rezzakı dilde sakız, gönülde nakıs edenlerdir.

İslam Dünyası’nın geri kalmasının müsebbipleri; Arap Emevi'nin dilini, örfünü, adetini ve kültürünü din ve İslam olarak empoze etmeye kalkanlardır.

İslam Dünyası’nın geri kalmasının müsebbipleri; dini hurafelerle beslenip sığlaştırarak sadece melankoli, sadece menkıbe, sadece gözyaşı, sadece ötekileştirme ve sadece öfke olarak anlayarak ve de anlatarak; kadın hakkı, insan hakkı, çevre bilinci, bilgi üretimi, sosyal adalet, hukuk, özgürlük, düşünce gibi temel değerlerin gelişmesine engel olanlardır.  

İslam Dünyası’nın geri kalmasının müsebbipleri; manevi evreni koskoca bir morga benzeterek İslam dinini sadece melankoli ve gözyaşı olarak takdim edenlerdir.

İslam Dünyası’nın geri kalmasının müsebbipleri; insanlarına ezber, itaat ve biat kültürünü hâkim kılarak, bunan yerine tartışma ve sorgulama kültürünü oluşturmayanlardır.

İslam Dünyası’nın geri kalmasının müsebbipleri; politikalarını, ilkeler ve ülküler için değil, çıkarlarının ve güçlerinin mücadele aracı olarak kullananlardır.

İslam Dünyası’nın geri kalmasının müsebbipleri; zekâ yerine şark kurnazlığını, dürüstlük ve liyakat yerine sadakati, görev yerine itaati, hak yerine gücü kullananlardır.

İslam Dünyası’nın geri kalmasının müsebbipleri; insanlarının inandıkları yerleşik atalar dinini sorgulanıp yerine Allah’ın dinini ikame etmeyenlerdir. İslam’ı vahiy merkezli, hikmet boyutuyla anlamaya ve anlatmaya çalışmayanlardır, anladıklarını da çağımızın ihtiyaçlarına, çağımız insanının idrakine göre anlatmayanlardır. 

İslam Dünyası’nın geri kalmasının müsebbipleri; domuz eti yemeyip ama çok rahatça kul hakkı yiyenlerdir, çok kolayca haram yiyenlerdir.

İslam Dünyası’nın geri kalmasının müsebbipleri; Peygamberlerini değil şeyhlerini, şıhlarını dinleyenlerdir...

İslam Dünyası’nın geri kalmasının müsebbipleri; dinini gizemli, esrarengiz bir din olarak sunup, asılsız mucizeler ve kutsallıklar üreterek aslında kendi din ticaretleri için müşteri ve kendi siyasetleri için oy artırımı peşinde olanlardır.  

İslam Dünyası’nın geri kalmasının müsebbipleri; kendi çıkarları için toplumlarının feodal yapılarını, orijininden sapmış dini inanışlarını, mezhep kavgalarını, kadına bakış açılarını, otoriter eğilimlerini, güce olan sevgi ve biat anlayışlarını koruyarak, toplumun sosyal hayatını, insanlarının uzlaşma ve işbirliği yeteneğini geliştirmeyenlerdir.

İslam Dünyası’nın geri kalmasının müsebbipleri; insanlarını cehennem, zebani ve cahim ile korkutup, akılcı ve insancıl değerler, zihin özgürlüğü ve insan onuru, yaşama sevinci gibi kavramlar ile beslemeyenlerdir.   

İslam Dünyası’nın geri kalmasının müsebbipleri; çocuklarının beyinlerine; Allah sevgisi yerine, cahim, cehennem, Azrail, zebani, azâp, şeytan, günah, kâfir ve cin kavramlarını şırınga edenlerdir.

İslam Dünyası’nın geri kalmasının müsebbipleri; eğitim sisteminde müfredata astronomi ve biyoloji gibi fen bilimleri ile antropoloji ve sosyoloji gibi sosyal bilimleri koymayanlardır, bilimsel gelişmeleri takip etmeyenlerdir.

İslam Dünyası’nın geri kalmasının müsebbipleri; bilim, sanat, edebiyat, felsefe ve estetik gibi kavramlarını rakipleriyle rekabet edebilecek seviyeye ulaştıramayanlardır.

İslam Dünyası’nın geri kalmasının müsebbipleri; din adına söz söylemeye yasal yetkili olup dinin gereklerini vaaz etme yerine; her türlü haksızlığa, hukuksuzluğa, adaletsizliğe, hırsızlığa, yalana, talana, kumpasa göz yumup iktidarın sözcülüğünü ve dalkavukluğunu yapanlardır, günümüzde Ortaçağ papaları gibi dini kurumlara bağış karşılığı cennet vaat edenlerdir.

İslam Dünyası’nın geri kalmasının müsebbipleri; dünya hayatını sekülerleştireceklerine, din hayatını sekülerleştirip, dini hayatı magazine dönüştürenlerdir. Erkâna uymayıp ekrana itibar eden, mabetten medyaya transfer olarak bir “pop-star”a dönüşen, İslamiyet’le, dinle, imanla hiç alakası olmayan ipe sapa gelmez soru ve cevaplarla İslamiyet'i magazinleştiren sulu gözlü, ağlak medyatik sözde din adamlarındadır.

İslam Dünyası’nın geri kalmasının müsebbipleri; Müslümanlara bir lokma ve bir hırka tavsiye ederken kendileri on milyonluk villada oturan, villası boyanırken beş yıldızı otele taşınan, en lüks otomobilleri kullanan, müridelerini kara çarşaflara sokarken, kerimelerini ise kuğu misali bembeyaz libaslar içerisinde ve şaşalı bir şekilde İstanbul’un Boğaz kıyısındaki en lüks oteli “Four Seasons İstanbul Bosphorus Hotel”de düğününü yapanlardır.

İslam Dünyası’nın geri kalmasının müsebbipleri; Müslümanlara bir lokma ve bir hırka tavsiye ederken kendileri Sasani geleneği olan Kisrâ geleneği içinde saraylarda lüks, ihtişam, şaşa ve israf içinde yaşamayı kendisine rehber edinenlerdir.

İslam Dünyası’nın geri kalmasının müsebbipleri; uyguladıkları yanlış ekonomik, siyasi, dâhili ve harici politikalarla halkın yoksullaşmasına sebep olanlardır.

İslam Dünyası’nın geri kalmasının müsebbipleri; Hz. Muhammed’i yaşadığı toplumun örf ve adetlerine göre taklit edilmesi gereken bir tarihsel kişi olarak ve Hz. Peygamberi Kur’an ahlakını örnekleyen bir insan olarak anlayıp onu günümüze taşıyıp anlatmayanlardır. İslam’ı iman ve ibadet edilerek yaşanan bir ahiret dini olarak anlayıp ve anlatıp, İslam’ı önce zihinde sonra da dünyada yaşanan bir ahlak dini haline getirmeyenlerdir. 

İslam Dünyası’nın geri kalmasının müsebbipleri; dışarıda, Papaz Pierre L’Ermite’nin, Gautier’in, Louis’in, Konrad’ın, Friedrich Barbarossa’nın, Philippe Auguste’nin, Richard’ın, Heinrich’in, Andrias’ın, Frederich’in, St. Louis’in, Bush’un ve Obama’nın müttefikleri olup içeride; Ebu Süfyan’ın, Muaviye’nin, Yezid’in, Haccac bin Yusuf’un, Kutaybe bin Müslim’in yolunda gidenlerdir.

İslam Dünyası’nın geri kalmasının müsebbipleri; Afganistan’a, Irak’a, Libya’ya ve Suriye’ye karşı yapılan Haçlı Seferlerinde Friedrich Barbarossa’nın müttefiki olanlar ve tüm bunların bir sonucu olarak İslam coğrafyasını, insanlarının ülkelerini bırakıp Batı'ya iltica etmeye çalıştığı, kalanların ise birbirini boğazladığı bir mezbahaneye dönüştürenlerdir.

İslam Dünyası’nın geri kalmasının müsebbipleri; TV'lerde açık açık bilim yerine, komşular nasıl fişlenip öldürülür, komşuların eşleri kızları nasıl sahiplenilir, 12-15 yaşındaki kız çocukların evlilik maskesi adı altında nasıl ırzına geçilir, Kur’an kurslarına bir tuğla koyarak nasıl cennete gidilir, depremler Tanrı’ya ve bir grup insana nasıl bağlanır diye tartışanlardır.

Kısacası İslam Dünyası’nın geri kalmasının asıl müsebbipleri; aklını kullanmayanlardır. Hz. Allah Kuran-ı Kerim’de bu dünyayı anlatırdı zaten: ‘’Allah pisliği akıllarını kullanmayanların üzerine yağdırır.’’ (Yunus Süresi 100. Ayet)

Bugünkü İslam Dünyası’nın geri kalması bir sonuçtur ve müsebbipleri de tüm yukarıda anlattıklarımdır.

Gençlerin, son zamanlarda neden deizme ve ateizme kaydığını zannediyorsunuz ki?

Sebepleri ortadan kaldıramazsanız sonuçları da ortadan kaldıramazsınız ve bir bin yıl daha geçse İslam Dünyası’nın geri kalmaktan kurtulamayacaktır…

Arz ederim.

Osman AYDOĞAN



Yorumlar - Yorum Yaz