Şifa istemem
02 Temmuz 2018
Halk ozanı Nesimi Çimen’in güzel bir sitem türküsü vardır: ‘’Şifa stemem’’… Türküden önce kısaca büyük ozan Nesimi Çimen'i tanıtmak istiyorum...
Nesimi Çimen
Nesimi Çimen, halk ozanıdır. 1931 yılı Adana Saimbeyli doğumludur. Gençliğinde tüm ailesiyle birlikte Sarız’a (Kayseri) yerleşir ve bir köy ağasının yanında maraba olarak çalışır. Ağanın kızına âşık olunca, birlikte Kayseri’den kaçıp Elbistan'ın Sevdili Köyü'ne yerleşir. Burada uzun süre kaldıktan sonra İstanbul'a taşınır. Buradan da ailesiyle beraber Osmaniye'nin Кadiɾli ilçesine göç eder. Orada bulduğu işten altılınca ailesinin geçimini sağlamak için ozanlığa başlar.
Küçük yaştan beri türküler derleyen Nesimi, Hatayi, Piɾ Sultan Abdal ve diğer usta ozanların nefeslerini söyleyerek kendisini tanıtır. Türkülerini bağlama yerine göğsünde taşıdığı cuɾa eşliğinde söyler.
Nesimi Çimen’in ‘’Şifa İstemem’’ türküsüne geçmeden kısa bir bilgi vermek istiyorum.
Ozan geleneğinde ‘’sitem türküleri’’
Ozan geleneğinde ''sevda türküleri'' olduğu kadar ''sitem türküleri'' de sıkça kullanılır. Sitem türkülerine örnek olarak ''Muhannet'' başlığı ile bu sitemde daha önceleri bir Erzincan türküsü olan ''Kadir Mevlâm senden bir dileğim var, beni muhannete muhtaç eyleme'' türküsü ile anlatmıştım. Dîvan şiirinde de ''sitem'' konusu sıkça işlenir. Yine kısa bir süre önce sitemde iki kez anlattığım Nev'î'nin ''Belâ dildendir ol dildâr elinden dâdımız yoktur, gönüldendir şikâyet kimseden feryâdımız yoktur'' beyti Dîvan edebiyatının bu ''sitem'' geleneğine en güzel örnektir.
Şifa İstemem
İşte Nesimi Çimen'in bu bahsettiğim ''Şifa İstemem'' türküsü de halk müziği içerisindeki en güzel bir sitem türküsüdür. Bu türkü insanın içini sızlatan, yüreğini burkan, kalbini titreten, gözlerini dolduran, dünya tarihinde eşi benzeri görülemeyen bir sitem türküsüdür. Bu türkü dünyadaki en naif bir sitem türküsüdür. Sitemin bile naif, sitemin bile kibar, sitemin bile nazik, sitemin bile dua gibi olabileceğini gösteren bir türküdür:
‘’Şifa istemem balından
Bırak beni bu halımdan
Razıyım açan gülünden
Yeter dikenin batmasın.’’
Bu türkü kadri, kıymeti, vefayı bilmeyenlere, sevgisizlere, duygusuzlara, duyarsızlara atfedilmiş bir türküdür:
‘’Gece gündüz o hizmetin
Şefaatin kerametin
Senin olsun hoş sohbetin
Yeter huzurum gitmesin.’’
Bu türkü sevdiği kişiden zarar gördüğü halde ona hiçbir kötü dilekte bulunmayan, kibarca ve sitemkâr bir şekilde ona tüm güzellikler senin olsun diyen bir türküdür:
‘’Taşa değmesin ayağın
Lale sümbül açsın bağın
İstemem metheylediğin
Yeter arkamdan atmasın.’’
Bu türkü aynı zamanda dar zamanlarda, zor zamanlarda, güç zamanlarda başı dik tutmanın, onurlu bir duruşun türküsüdür:
‘’Sonu yoktur bu virdimin
Dermanı yoktur derdimin
İstemem ilaç yardımın
Yeter yakamdan tutmasın’’
Bu türkü dostlukların kolay edinilmediğini ve kolayca ve de ucuzca harcanmaması gerektiğini anlatan bir türküdür:
‘’Kolay mı gerçeğe ermek
Dost bağından güller dermek
Orda kalsın değer vermek
Yeter ucuza satmasın.’’
Bu türkü aynı zamanda yürek yangını bir türküdür. Çünkü bu türküyü yazan yanmıştır, bu türküyü derleyen yanmıştır, bu türküyü okuyan yanmıştır. Ozanının akibetini öğrenince bu türküyü dinleyenin de yanması mukadderdir. Çünkü Ortaçağ'dan kalma karanlık bir güruhun 02 Temmuz 1993 günü Sivas'ta, Madımak Oteli'nde 35 insanımızı cayır cayır yaktıkları Sivas Кatliamı'nda bu türkünün söz ve bestesinin sahibi Nesimi Çimen de cayır cayır yakılarak katledilmiştir. İşte bu nedenle türkünün son kıtası daha bir anlamlıdır:
‘’Nesimi'yim vay başıma
Kanlar karıştı yaşıma
Yağın gerekmez aşıma
Yeter zehirin katmasın.’’
Türkünün yorumları
Bu türküyü çok sanatçı söyler. Ama bu türküyü Grup Abdal’ın ‘’Ozanca’’ isimli albümünde hakkıyla yorumlanır. Aynur Haşhaş ve Gonca Akyar da çok güzel yorumlar. Yazımın sonunda bu yorumların bağlantılarını veriyorum... Gece boyu dinleyin, gün boyu dinleyin... O kadar çok dinleyin ki türkünün sazı da sözü de zihninizde takılmış plak gibi dönsüüüün dursun. Ve yiten bu canları ve onları yakan karanlık güruhu hiç ama hiç unutmayın... Bu karanlık güruhun, fırsat bulduklarında yarın sizi de yakacaklarını hiç ama hiç unutmayın!...
02 Temmuz 1993 günü Sivas'ta, Madımak Oteli'nde Ortaçağ'dan kalma karanlık bir güruhun cayır cayır yaktıkları sadece 35 insanımız, aydınımız, değerimiz değildi… Orada cayır cayır yanan aynı zamanda tüm bu ülkenin yüreği idi… Onları saygı ile anıyorum…
Sivas’ta yanarak can veren şair Metin Altıok bir şiirinde şöyle derdi:
“Ben o gün öldüm gülüm,
Bir daha ölmem artık.”
Onlar kara toprağa değil de bir daha ölmemek üzere bu coğrafyanın yüreğine gömüldüler, Hakka yürüdüler, ...
Ruhları şâd, devirleri daim olsun.
Osman AYDOĞAN
Grup Abdal, ‘’Ozanca’’ albümünden ‘’Şifa İstemem’’
https://www.youtube.com/watch?v=SBDj5RQ82xA
Aynur Haşhaş, ‘’Şifa İstemem’’
https://www.youtube.com/watch?v=eFZInbz0ADM
Gonca Akyar, ‘’Şifa İstemem’’
https://www.youtube.com/watch?v=mflMcegpn5s
Ensemble Lavanthe, ’'Şifa İstemem’’:
https://www.youtube.com/watch?v=CTsXTcnjnpI
Şifa İstemem Balından-Adile Kurt Karatepe
https://www.youtube.com/watch?v=B6NTo9iAkaY
Şifa İstemem
Şifa istemem balından
Bırak beni bu halımdan
Razıyım açan gülünden
Yeter dikenin batmasın
Gece gündüz o hizmetin
Şefaatin kerametin
Senin olsun hoş sohbetin
Yeter huzurum gitmesin
Taşa değmesin ayağın
Lale sümbül açsın bağın
İstemem metheylediğin
Yeter arkamdan atmasın
Kolay mı gerçeğe ermek
Dost bağından güller dermek
Orda kalsın değer vermek
Yeter ucuza satmasın
Sonu yoktur bu virdimin
Dermanı yoktur derdimin
İstemem ilaç yardımın
Yeter yakamdan tutmasın
Nesimi'yim vay başıma
Kanlar karıştı yaşıma
Yağın gerekmez aşıma
Yeter zehirin katmasın
Nesimi Çimen